Türkiye'de son ustası Urfa'da! "Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya"
Türkiye'de tek kalan kazaz Mehmet Emin Güngör, Urfa Değişim Mikrofonlarına açıklamalarda bulundu. Yaptıkları ürünlere ilginin yüksek olduğunu aktaran Güngör, mesleğinin yok olması endişesini taşıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı Mehmet Emin Güngör, kazaz mesleğine başlayış hikayesini anlattı.
Daha çocuk yaşında bir ustanın yanında kazaz mesleğine ilk adımını atan kazaz (ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kişi) Güngör, mesleğini 82 yaşında sürdürüyor.
Balıklıgöl Yerleşkesindeki Şanlıurfa Valiliği Rızvaniye El Sanatları Külliyesi'nde kendisine tahsis edilen işletmede sanatını sürdüren Güngör, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak'ın ona ve sanatını sahip çıktığını ifade etti.
Eskiden kazaz pazarının olduğunun açıklayan Güngör, şu an ise Türkiye’de tek kazaz kaldığını bildirdi.
Güngör, yaptıkları ürünlere ilginin yüksek olduğunu ancak mesleğinin kendisinden sonra kimsenin devam ettiremeyeceği korkusundan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etti.
“USTAYA TESLİM ETTİ”
Güngör, kazaz mesleğine başlama hikayesini şu şekilde anlattı:
“Küçükken hocadan sonra kazazlık mesleğine başladım. O zamanlar okul yoktu büyüklerimiz bizi hocaya gönderirdi. 5-6 yaşında iken arkadaşlarımız bazıları terziye gidiyoruz diyorlardı. Ben de dedim bir işe başlayayım. Annemin babama söylemesiyle beraber bir kazaz ustasının yanında işe başladım. Babam bir sabah benim elimi tuttu kazaz pazarına götürüp bir ustaya teslim etti. İlk başta biraz alıştığımız zaman ustamız anahtarı bize verip sabah dükkanı size açarsınız demişti. Üstünden aylar geçtikten sonra ustamız lavaboya da başka bir yere gittiği zaman biz de hemen işe başlardık. Ustamız gelmeden önce yaptığımız işleri bozuyorduk yeter ki ustamız görmesin diye. Epey böyle yaptıktan sonra usta bir kere beni gördü ve iyi yaptığımı gördükten sonra artık elime iş vermeye başladı.”
“ZAZA PÜSKÜLÜNÜ YAPIYORUZ”
Eskiden kazaz mesleğine ve kazaz ustalarına çok değer verildiğini aktaran Güngör, Türkiye’de sadece tek kaldığını ifade etti. Güngör, “Zaza püskülü imalatı Şanlıurfa'da ama Diyarbakır'da çok kullanılıyor. O zaman tanesi 1 TL'ye işliyorduk. O zamanlar gecede 10 lira kazanıyorduk.O zaman yaptığımız işe ilgi çok fazlaydı. Tüccarlar gelip alıyorlardı. Suruç, Viranşehir, Siverek ve Mardin’den gelip bizden toptan alırlardı. Saçı bağı, renkli kaytan, altın renkli kaytan Viranşehir’in taktığı ve Suruç tarafının taktığı raht yapıyoruz. Zaza püskülünü yapıyoruz. Zaza püskülünü Diyarbakır takar imalatı ise Şanlıurfa'da. O zamanlar tüccarlar gelip 100 tane 200 tane birlikte alıyorlardı. Biz kazaz mesleğinden çok para kazandık. O zamanlar bu mesleğin şerefi vardı. Kazazlara çok önem verirlerdi. Şu anda ilgi yüksek ama bu mesleği bilmeyenler var. Mesela benden başka bu mesleği yapan kalmadı. Oğlum da bu mesleği öğrendi hatta sertifika da aldı. Benden sonra Türkiye'de 2. Kazaz oğlum oldu. İnşallah benden sonra oğlum bu mesleği devam ettirir” dedi.
“JAPONLAR BİLE GELİP RENKLİ KAYTANLARDAN ALDILAR”
Çok fazla çırak yetiştirdiklerine dikkat çeken Güngör, “Biz çok fazla çırak yetiştirdik. İŞKUR'dan gelenler oluyorlardı. 3 ayda bir onları mezun edip diplomalarını veriyorduk. Ama buraya gelenler bu mesleği yapmadılar. Acaba satılır ya da satılmaz mı korkusu yaşadılar. Yabancılara gelip sorduğunda eski takılar diyoruz ve çok fazla ilgi gösteriyorlar. Japonlar bile gelip renkli kaytanlardan aldılar” diye konuştu.
“EŞYALARI SATMAK İSTEMİYORUM”
Yaptığı meslekten pişman olmayan ve mesleğinin devam ettirilmesini istediğinin altını çizen Güngör, “Bazen yaptığım eşyaları satmak istemiyorum. Aklınıza ne geliyorsa hepsini tek tek yapıyoruz. Bağlama püskülü eskiden sazlarda kullanıyorlardı. Eskiden bağlama püskülü sazda olmadıysa saz çalan diyordu; bağlamanın püskülü yok, saz çalınmaz ayıptır derlerdi” ifadelerini kullandı.
“BURAYA GELİP GİDEN KİMSE YOK”
Güngör, mesleklerinin ölmesini istemediğini söyleyerek sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu mesleğin ölmesini istemiyoruz. İnşallah bizleri gücü yettikleri kadar sahip çıkarlar. Eskiler de iyiydi ama yeni valimiz bizleri eve kadar ziyarete geldi. Ben yetkili kişilere bizlere talebe göndermesini istedim. Biz bildiklerimizi öğretelim gençlere ama öğrencilere yapar ya da yapmazlar onlar bilirler. Biz fiyatlara bakmıyoruz biz emeğimize bakıyoruz. Eski sanatlar yok olma tehlikesi yaşıyor. Buraya validen başka buraya gelip giden kimse yok.”