Zamanla kullanılmadığı için doğaya salınan atların çoğaldığını ve gruplar halinde dolaşmaya başladıklarını dile getiren Demirtaş, "5-6 grup halinde başıboş geziyorlar. Akşam bir bakmışsın köyün içindeler. Yabancıları görünce kaçıyorlar ama iç içe oldukları için köylülerden kaçmıyorlar. Bazen akşamları köyün içinde duruyorlar." ifadesini kullandı.
Demirtaş, eskiden vasıta olmadığı için köylülerin atları binek amaçlı kullandığını belirtti.
Düğünlere, hayırlara giderken, köyden köye göç ederken atlara binildiğini dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bulunduğumuz yer dağlık olduğu, vasıta geçemediği için Çanakkale'ye bile atlarla gidiliyormuş. Köy işlerinde kullanılıyordu. Traktörler çıkınca atlardan vazgeçildi. Atların yakalanması yasak. Doğanın dengesini sağlaması için bu atların burada olması gerekiyor. Doğada bir hayvan ölse yeri doldurulmuyor. O nedenle öldürmek ve yakalamak yasak. Biz de muhtarlık olarak bunu gözlemliyoruz. Atları merak edenler, gelip görmek isteyenler, fotoğrafını çekmek isteyenler var, hatta yakalamak ve evcilleştirmek isteyenler var ama 'yasak' diyorum."