Bağırsak hastalığı, bağırsakların fonksiyonel olarak düzgün çalışamaması sonucu mide ve bağırsaklarda meydana gelen sindirim sistemi rahatsızlıkları olarak tanımlanır.
Şanlıurfa'da yoğun şekilde tüketilen et ve hamur işleri, bağırsaklarda kısa süreli tembelliklere neden olurken glüten içeren buğday, kepek, makarna, bulgur pilavı, kek, çörek, pasta gibi ürünler, bağırsakların düzenli çalışmasını engelleyebiliyor.
Ayrıca, aşırı protein tüketimi bağırsak sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu vurgulanırken Uzmanlar, bu tür besinlerden kaçınılması gerektiğini ve daha sağlıklı bir süreç için glutensiz bir beslenmeye geçilmesi gerektiğini söylüyor.
Konuya ilişkin Diyetisyen Ece Ceren Oruç, Urfa Değişim mikrofonlarına özel açıklamalarda bulunarak, bağırsak problemlerinin önlenmesinde sadece beslenme değil, yaşam tarzı değişikliklerinin de büyük önemi arz ettiğini vurguladı.
“BÖLGEMİZDE ÇOK FAZLA ET TÜKETİMİ VE HAMUR İŞİNE AĞIRLIK VERİYORUZ”
Bağırsak problemlerinin en büyük nedenleri arasında fazla gluten ağırlıklı beslenmek ve protein ağırlıklı beslenmenin yer aldığını vurgulayan Diyetisyen Ece Ceren Oruç, konuya ilişkin mikrofonlarımıza şu açıklamalarda bulundu, “Maalesef bölgemizde çok fazla et tüketimi bulunmakta ve aynı zamanda hamur işine ağırlık verdiğimizden dolayı bağırsaklarımızda kısa süreli tembellikler yaşayabiliyoruz.
Tabii bunun önüne geçmek için ne yapabiliriz? Glutensiz beslenmeye önem vermeliyiz.
Glüten içeren besinlere yer verirsek, buğdayda, kepekte, makarnalarda, bulgur pilavlarında, kekte, çöreklerde, pastalarda glüten bulunmaktadır. Özellikle tatlılardan baklava, kadayıf gibi ürünlerde de glüten fazlasıyla yer almaktadır.
“GÜNLÜK 2 LİTRE SU TÜKETMELİ STRES GİBİ FAKTÖRLERDEN UZAK DURMALIYIZ”
Bu ürünleri kesersek, hem bağırsaklarımızın çalışmasına sebep olmuş oluruz hem de daha sağlıklı bir süreç bizi beklemiş olacaktır. Şanlıurfa’da 10 kişiden 7'sinde bağırsak problemleriyle karşılaşabiliyoruz.
Özellikle glütensiz beslenmeye önem vermeliyiz. Fazla proteinli beslenmeden de kaçınmalıyız. Tabi bunlara ilaveten, fiziksel aktiviteye önem vermeli ve su tüketimine büyük dikkat etmeliyiz.
Günlük olarak 2 litreye yakın su tüketmeliyiz ve aynı zamanda stres gibi faktörlerden de uzak durmalıyız. Tabi bunları ilaveten bitki çayları ile de destekleyebiliriz.
Özellikle bağırsaklarımızda şişkinlik oluşumunu önlemek adına, rezene çayları, ada çayı, kekik çayı ve biberiye çayları çok etkili olacaktır.” dedi.
“25 GRAMLIK BİR LİF TÜKETİMİ, BAĞIRSAKLARIMIZIN SAĞLIKLI ÇALIŞMASINA ETKİLİ OLACAKTIR”
“Zayıflamak istiyorsak, yeşil çaylar, mate çayları, kiraz sapı çayları büyük etkilidir.” Sözlerine vurgu yapan Diyetisyen Oruç, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi, “Aynı zamanda protein ağırlıklı beslenmeden kaçınmak adına, lif tüketimini de artırmak gerekiyor.
Peki, ne kadar günlük lif tüketimi önerirsek? 25 gramlık bir lif tüketimi, bağırsaklarımızın sağlıklı çalışmasına etkili olacaktır. Lif tüketimi, özellikle şehirimizde çok az.
Bunu artırmak adına sebze ve meyve tüketimi büyük önem taşımaktadır. Özellikle sebzeleri sevmeyen bireyler, en azından yoğurtla tüketebilir. Örneğin, yoğurtlu kabak, yoğurtlu türlü ya da havuç gibi yemeklere yer verebilirler.
“BAĞIRSAKLARIN SAĞLIKLI ÇALIŞMASI ADINA, SALATALARDA ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRMAK ÖNEMLİ”
Ya da et tüketiminden vazgeçilmeyen bireyler, et porsiyonlarını azaltabilirler. Tabii et tüketirken, aynı zamanda yemeklerin yanında salata tercih edebilirler.
Bağırsakların sağlıklı çalışması adına, salatalarda çeşitliliği artırmak için kimyonlu salata, keten tohumlu salata ve çiğ tohumlu salatalara yer verebilirler.
Bu besinler, bağırsakların sağlıklı çalışmasında etkili olacaktır. Baharatlar da metabolizmanın hızlanmasına ve bağırsakların çalışmasına yardımcı olabilir.
Özellikle zerdeçal, zencefil ve karabiber gibi baharatlar bağırsakların sağlıklı çalışmasını destekler.” açıklamalarında bulundu.
“3 GÜNDE BİR YAKLAŞIK 40-45 DAKİKA YÜRÜYÜŞ YAPMAK GEREKİR”
Diyetisyen Ece Ceren Oruç, yapılan açıklamanın devamında, “Protein tüketimini sınırladığınızda, bağırsakların daha iyi çalışmasına yardımcı olabilirsiniz.
Günlük fiziksel aktivite de büyük önem arz ediyor. 3 günde bir yaklaşık 40-45 dakika yürüyüş yapmak, pilates veya yoga gibi aktivitelerle ilgilenmek, hem bağırsak sağlığını iyileştirecek hem de metabolizmayı hızlandıracaktır.
Ayrıca su tüketimi de önemlidir; günlük 2 litreye kadar su içmek metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Kısaca, bağırsak problemlerini engellemek istiyorsak:
Proteini kısıtlayacağız.
Glutensiz bir beslenmeye önem vereceğiz, hamur işinden uzak duracağız.
Fiziksel aktiviteye büyük önem vereceğiz.
“PROBİYOTİK AĞIRLIKLI BESİNLER, ÖZELLİKLE YOĞURT, KEFİR VE TURŞUDUR”
Yürüyüşler, yoga, spor gibi aktiviteler, bağırsakların çalışmasına yardımcı olacaktır. Diğer bir etken ise su tüketimi ve probiyotiklerin kullanımıdır.
Eğer bu gibi besinler yetersizse, probiyotik takviyeleri veya probiyotik ağırlıklı besinler de kullanılabilir. Probiyotik ağırlıklı besinler, özellikle yoğurt, kefir ve turşudur. Ancak ödem problemi olan bireyler, turşu tüketiminden kaçınmalıdır.
Ödem problemi olmayan bireyler için turşu, yoğurt ve kefir gibi ürünler, bağırsak sağlığına iyi gelecektir.” sözlerinde bulundu.
“ÖZELLİKLE ÇİĞ KÖFTE VEYA FASLI GİBİ YÖRESEL YEMEKLER, BAĞIRSAK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR”
Son olarak Ece Ceren Oruç, konuşmasına şu açıklamalara yer vermeyi ihmal etmedi, “Bir diğer etken ise stres faktörüdür. Stres faktöründen de kaçınırsak, bağırsak sorunlarının önüne geçmiş oluruz.
Kabızlık, eğer önlenmezse, kronik kabızlığa yol açabilir. Kronik kabızlığın oluşmaması adına bu faktörlere dikkat edersek, yaşam kalitemiz artacaktır.
Özellikle yöresel yemekleri tüketirken de dikkatli olmakta fayda vardır. Özellikle çiğ köfte veya faslı gibi yöresel yemekler, bağırsak sorunlarına yol açabilir.
Köfte tüketen bireyler, kimyon gibi baharatları biraz daha fazla kullanabilir ya da porsiyon miktarını azaltabilirler.
Çünkü köfte ve bulgur gluten içerdiği için bağırsaklarda şişkinlik oluşturabiliyor.
“ET YEMEKLERİ TÜKETİRKEN YANINA SALATA TERCİH EDİLMELİDİR”
Bunun önüne geçmek için, kimyonlu veya fesleğenli salatalara yer vererek şişkinliği azaltabiliriz ve metabolizmamızı hızlandırabiliriz. En önemli noktalardan biri de porsiyon kontrolüdür.
Lahmacun, kebap gibi besinleri tüketirken, porsiyon miktarına dikkat etmeliyiz. Lahmacun da gluten içerdiğinden, fazla tüketimden kaçınılmalıdır.
Et yemekleri tüketirken de, yanına salata tercih edilmelidir. Ayrıca, kebaplarda ciğer, kuşbaşı gibi etler de fazla protein içerdiğinden, porsiyon kontrolü yapılmalıdır.
Yemeklerde leblebi gibi mezelerden kaçınılmalıdır, çünkü leblebi, nohut içerdiğinden şişkinlik yapabilir. Bunun yerine yoğurtlu mezeler yerine salata tercih edilebilir.
“GLUTENSİZ BESLENME, FİZİKSEL AKTİVİTE, SU TÜKETİMİ, STRES FAKTÖRÜNDEN UZAK DURMAK BAĞIRSAK PROBLEMLERİNİN ÖNÜNE GEÇECEKTİR”
Diğer yöresel yemeklerimizden olan içli köfte ve aya köftesi gibi yemekleri tüketirken de, porsiyon miktarına dikkat etmeliyiz. Mümkünse, bu yemeklerden kaçınmalıyız.
Çünkü bu besinler de gluten içerir. Bu saydığımız maddelere dikkat edersek, yaşam kalitemiz artacak ve bağırsak sorunlarının önüne geçmiş olacağız.
Kısacası, glutensiz beslenme, fiziksel aktivite, su tüketimi, stres faktöründen uzak durmak, alkol ve sigara tüketiminden kaçınmak, bağırsak problemlerinin önüne geçecektir.” diyerek konuşmasına son noktayı koydu.
Yorumlar
Kalan Karakter: