Eskiden sokaklarda dolaşan seyyar kalaycıların sesi ve çekiç darbeleri artık neredeyse duyulmuyor. Anadolu'da köy köy gezerek büyük kazanları kalaylayan ustalar birer birer yok olup gidiyor.
“ATEŞ BAŞINDA ÇALIŞIYOR"
Hava sıcaklığının iyiden iyiye kendini hissettirdiği Şanlıurfa'da sıcaklık gün içerisinde 50 dereceyi buluyor. Ateş başında çalışan meslek grupları da sıcak hava dolayısıyla zor günler geçiriyor.
“ GENÇLER BU MESLEĞİ PEK TERCİH ETMİYOR”
Haşimiye Meydanı’nda bulunan Bakırcılar çarşısında babadan kalma kalaycılık mesleğini devam ettiren 59 yaşındaki Ahmet Kalaycı, ateş başında zorlu mesaisini sürdürüyor. Kalaycı ustası, mesleğin fiziksel olarak zorlayıcı ve kirli bir ortamda yapıldığından dolayı gençler tarafından tercih edilmediğini belirtiyor.
“SOYADIMIZ MESLEĞİMİZDEN GELİYOR"
Bir zamanların en gözde meslekleri arasında yer alan kalaycılık mesleğini dedelerinden devralmasıyla soyadları Kalaycı olan kalay ustası Ahmet Kalaycı, Şanlıurfa’da hava sıcaklarının kendilerini olumsuz etkilediğini fakat hayat şartlarını devam ettirebilmeleri için çalıştığını belirtti.
"2 KALAY USTASI KALDIK”
Şanlıurfa’da 120 kalay ustasıyla birlikte çalıştığını söyleyen usta Kalaycı, Urfa’da şuan sadece 2 kalaycının kaldığını belirtti.
"KALAYCILIK MESLEĞİMİZ BABA MESLEĞİMİZ"
Hava sıcaklarının 50 dereceyi geçtiği Şanlıurfa’da kalay başında ter döken usta Kalaycı, 50 yılı aşkın bir zamandır ateş başında çalıştığı için sıcaklara alıştığını kaydetti. Kalaycı sözlerine şu şekilde devam etti, “Şanlıurfa'nın sıcakları 50-52 dereceyi geçiyor, insanlar klima olmadan evlerinde bile oturamıyor.
Bunu düşününce ateşin önünde kalay yapmak insana çok zor gelir fakat bizler yıllardan beri yaptığımız için artık bu duruma alıştık. Bu mesleği biz babamızdan babamız da dedemizden devraldı.
Tabi Baba mesleği olunca da göz nuru oluyor sıcakta pek bizi etki etmiyor. Bu sıcakta su gibi ter akıtmama rağmen inanın ki bana çok güzel bir meslek olarak gözüküyor” dedi.
“MESLEĞİMİZ YOK OLMASIN"
Kalaycılık mesleğinin yok olmasını istemeyen kalay ustası yetkililere çağrıda bulunarak, “Tabi bizler devletimizden bu kalaycılık mesleğinin devam ettirilmesi için destek bekliyoruz.
Bu meslek gerçekten emek isteyen, zahmet isteyen bir meslek fakat altın bilezik olan bir meslekte, çünkü bu meslekte hem bakıra şekil veriyorsun hem o bakırı temizletiyorsun bu meslek gerçekten güzel bir meslek devletin bu konuda bize gerekli imkânları sağlamasını istiyoruz.
Yaşım 60'a dayandı bizden sonra bu mesleği sürdüren insanların olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“EN GÜZEL YEMEKLER BAKIRDA YAPILIYOR"
Günümüzde bakır eşyaların daha çok süs eşyası olarak kullanıldığını aktaran usta Kalaycı “Eskiden Urfa'da herkesin evinde bakır eşyalar vardı, o bakır eşyaların rengi gittiğinde herkes bizim yolumuzu tutardı gelirdi onları yeniletirdi ve yeni ürünmüş gibi evlerine götürürdü.
Şu an içerisinde olduğumuz zaman diliminde artık bakır eşyaları sadece süs olarak kullanılıyor süs olarak kullanıldığı için de pek zarar görmüyor. Tabi Urfa'da damağının lezzetini bilenler bakır tavalarda yemeklerini yapıyorlar, çaydanlıklarda çaylarını içiyorlar.
Çiğ köfte leğenlerini kullanıyorlar. Eskiden Urfa'nın nüfusu 20-30 bindi 120 tane kalaycı vardı. Urfa şu anda iki buçuk 3 milyon nüfusa dayandı sadece 2 tane kalayıcısı var. Artık biz son demlerin kalayıcısıyız diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“TERİMİZİ GÖRDÜKLERİ HALDE BİZDEN İNDİRİM TALEP EDİYORLAR”
Daha sonra sözlerine devam eden Kalaycı, “Bizden sonraki nesilde gelip kalaycılık yapmaz. Onlar başka alanlara yöneldiler. Benim bir oğlum var ben onu kalaycı yapamadım o şu anda muhasebeci, ben baba mesleğimi devraldım fakat o benim mesleğimi devralmadı.
Muhasebeci bir insan gelip kalay işini yapar mı? Biz burada ter dökerken müşteriler bize getirdiği ürünler için indirim istiyor sizler de görüyorsunuz biz şu an burada terden sırılsıklam olduk.
Buraya gelip de bu terimizi görüyorlar ve hala kalkıp bizden indirim talep ediyorlar ki aldığımız ücret de zaten çok fazla bir ücret değil. Bir de kalay sadece bir aşamadan geçmiyor 4-5 aşamadan geçiyor temizliyoruz fırçalıyoruz sudan geçiriyoruz yani sadece ateşe vurup vermiyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: