Türk Edebiyatı'nda Kadının Yeri
“Dede Korkut hikâyelerinin hepsinde, sarsılmaz bir karı-koca sevgisi ve sadakati görülür. Gerdeğe girdiği gece murat alıp vermeden terk edilen gelin bile kocası dönünceye değin bekleyecektir. (…) Bu destanların kadınları da, erkekleri gibi, aynı karakterde ve aynı derecede kahramandırlar.” (Orhan Şaik Gökyay). Yine de kadının ikinci cins olduğu görülmektedir. Oğlan çocukların kız çocuklardan üstün tutulduğu bellidir. Bunda babaerkil aile yapısının ve İslamlığın etkisi olsa gerektir.
Divan edebiyatı döneminde ise toplumsal yaşamdan çekilişiyle orantılı olarak, kadının aşağılandığına tanık olunmaktadır. “Örneğin, eski devirde şairler kadını daima küçümsemişler, ondan kaşık düşmanı, baş belâsı diye hakaretle söz etmişler, kadından sakınmayı, onun sözlerine aldanmamayı eserlerinde tekrarlayıp durmuşlardır.
Cumhuriyet Dönemi’nden önce kadın meselesini ele alan önemli yazarlar arasında Şemsettin Sami, Nabizade Nazım ve Recaizade Mahmut Ekrem ve Namık Kemal’i sayabiliriz. Onların eserlerinde genellikle İstanbul ailelerindeki kadınlar işlenmiştir. O dönemde yazılan en gerçekçi eser ‘Karabibik’ adlı eserdir. Halit Ziya’nın romanlarında da İstanbul’daki elit tabakadaki kadınlar ele alınmıştır. Bu kadınların aşırı lüks düşkünü olmaları, milli ve manevi değerlerden yoksun oluşları ve Türk ailesi üzerindeki olumsuz etkileri özellikle gözler önüne serilir. Hüseyin Rahmi ise eserlerinde daha çok mahalle kadınlarını, çevremizde her zaman görebileceğimiz kadınları işlemiştir. Romanlarında zaman zaman kadın sorunlarını işlese de kadının birçok yönüyle ele alması bakımından Halide Edip ismi dikkat çeker. Halide Edip Adıvar, eserlerinde milliyetçi, mücadeleci, Batılılaşan kadın portresi çizer.
Cumhuriyetin ilk elli yılında kadın bir siluettir. Bir birey olmaktan ziyade bir anne, bir eştir. Bu dönem eserlerinde kadının net özelliklerini göremeyiz. Daha sonraki yıllarda dünyada ve Türkiye’deki değişimler sonucu kadın köylü, işçi, aydın, burjuva özellikleri ile karşımıza çıkar. Artık romanlarda da somutlaşmaya başlamıştır. Kadını tüm yönleriyle ele alan yazarlar toplumcu yönüyle ön plana çıkan yazarladır. Fakir Baykurt, Yaşar Kemal gibi yazarların romanlarında kadın düzene karşı, doğaya karşı mücadele eden bir anne tipi olarak karşımıza çıkar. Bu kadınlar ailesi için fedakârlık yapan, güçlü tiplerdir. Bununla birlikte yine de kadın psikolojik, sosyolojik, bireysel olarak ayrıntılı ele alınmaz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: