Aklımda deli sorular...

Tam da muhalefetin kendine ekmek bulabileceği bir ortamda,

Tam da Fakıbaba'nın çıkışları, Menderes Atilla'nın tehdidinin vatandaşın hevesini kırdığı bir dönemde Muharrem İnce'nin Urfa'ya gelişiyle ilgili aklıma sorular takıldı.

1- Muharrem İnce Urfa'ya gelirken ne heyecanla geldi?

2- Gelip gördüğü manzara karşısında neler hissetti?

3- Toplanan çok az sayıdaki kişiye hitap ederken, kendisini nasıl hissetti?

4- 'Urfa'dan bize ekmek yok' demiş midir?

5- Buranın yönetimine fırça kaymış mıdır?

6- Geldiğine pişman olmuş mudur?

7- Buralara bir daha uğramayı düşünüyor mu?

İnsan düşünmeden edemiyor. Muharrem İnce'nin bu muhtemel düşüncelerine karşılık CHP Şanlıurfa yönetimi de kendine şu soruları sormuş mudur?

1- Biz nerede yanlış yaptık?

2- Miting alanına neden kimseyi toplayamadık?

3- Aday listesi çok mu yanlış olmuş?

4- Çok mu bencil davrandık?

5- Yaptığımız bir mitingi yüzümüze gözümüze bulaştırdık

Hayal kurmayı seviyoruz

Her gün milletvekili adayı ziyaret ediyor bizi;

Çok güzel konuşuyorlar. İnsanın bir an mutlu olası geliyor.

Tabi eline tutuşturulan kağıttaki yazıyı bile okuyamayan adaylar hariç.

Çok güzel vaatlerde bulunuyorlar

Verdikleri vaatleri tutmayacaklarını biliyoruz.

25 Haziran sabahı Ankara'ya yerleşip, Urfa'nın varlığını unutacaklarını da biliyoruz.

İş alanları artmayacak, işsizlerimiz iş bulamayacak... Çok iyi biliyoruz.

İşçilerimiz yine yollarda can verecek, eğitimde en arkalarda kalacağız. Biliyoruz.

DEDAŞ zulmü sürecek, elektriklerimiz kesilecek. Biliyoruz.

Bizi daldırdıkları bu derin hülyalardan bir gün çok kötü uyanacağımızı da biliyoruz.

Ama onların bir suçu yok, suç bizim.

Biz inanmayı seviyoruz, hayal kurmayı seviyoruz.