Eğitim önemli

Dünya ve Ülkemiz Korona salgının etkisini tüm şiddeti ile yaşamaya devam ediyor. Hükümet, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de bazı saatler ve hafta sonunu sokağa çıkma kısıtlamasına götürdü.

Ülke olarak iki gün sokağa çıkmadık. Ancak bazı uzmanlara göre bu iki günlük süre çok az, ancak iki günlük sokağa çıkamama da bile hasta sayısında azalmayı getirdi.  Salgın başladığı günden bu yana siyasi liderler, sanatçılar, sağlık bakanı, uzmanlar hemen hemen herkese sokağa çıkılmaması gerektiğini topluma halka söylemelerine rağmen biz halk olarak uyarılara dikkat etmedik. Düğün-dernek, taziye, vb tüm kalabalık ortamlara girdik. Sonuç olarak hasta sayısı verilere göre günlük 30 binleri aştı.

Pandemi sürecinde okulların durumu ne olacak, ne olmayacak derken okullara ara verildi ve uzaktan eğitime geçildi. Uzaktan eğitim süreci Urfa gibi illerde sancılı başladı. Çok çocuklu ailelerde uzaktan eğitim mümkün değil. Kırsal alanda internet yok, tablet ve bilgisayar yok. Akıllı telefon kullanmasını bilmeyen insanlarımız var. Hal böyle olunca, özellikle ilk okula yeni başlayan tüm öğrencilerin olumsuz etkilendiğini düşünüyorum.

Salgın sürecine ilişkin en büyük sıkıntının ‘belirsizlik’ olduğunu eğitimin daha ne kadar süre bu şekilde devam edeceğinin belli olmaması nedeniyle ailelerin de planlama yapamadığını, bunu güven sarsıcı bir durum olduğunu ancak her şeye rağmen rutin hayatı kontrol etmedeki belirsizliğin en aza indirilmesi gerektiğini ifade etmek isterim.

Urfa’da uzaktan eğitim nedeniyle Çocuklar gibi ebeveynler de kaygılı  “Eğitimde fırsat eşitliğini savunuyoruz ama yaşananlar, özellikle sınav yılı olanlarda fırsat eşitsizliğine neden oluyor. Kursu başlayanlar var, başlamayanlar var. Eba’ya katılamayanlar, takip edemeyenler, televizyonu ya da interneti olmayanlar var. Gidişatla ilgili yılbaşında açıklama yapılacak olması yanlış bir tutum”  özellikle üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Aksi takdirde bir neslin yok olması engelleyeceğiz.