Harran elden gitmeden…

Türkiye'nin en çok tarım arazisine sahip olan kentlerin başında gelen Şanlıurfa'da maalesef tarımsal çeşitlilik anlamında yeterli derecede faydalanamadığımızı düşünüyorum.

Eski Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın büyük önem verdikleri GAP, özellikle enerji anlamında tamamlanma aşamasına gelmişti.



GAP'ın kalbi ve kuşkusuz başkenti ise Şanlıurfa'dır. Şanlıurfa ilk dönemlerde kapı nimetlerinden çok ama çok faydalandı. Dağlar ve Çağlar delinmiş dünyanın en uzun yeraltı tünelleri ile Fırat'ın suyu çatlayan Harran toprakları ile buluşmuştu. Kurak ve çatlak Harran ovası suya olan özlemini doya doya giderdi. Maalesef bu su Harran için bir nimet olmaktan külfete dönüştü. Bugün Harran Ovası'nda sadece pamuk ve mısır elde ediliyor.



Harran'a suyun gelişi zılgıtlarla karşılanmıştı. Ancak bu su, vatandaş tarafından çiftçi tarafından toprak arazilerinde iyi değerlendirilemedi. Harran Ovası'nda alabildiğince fazla su bırakıldı. Yer yer çoraklaşmalar oldu. Tarıma elverişsiz hale getirildi. Harran zenginleşti pamuğun gelişi mısırın hasadı ciddi anlamda ekonomik değer kattı. Harranlılar elde edilen gelir ile araba aldılar, ev aldılar, çocuklarını evlendirdiler, refah seviyeleri yükseldi. Ancak Harranlılar ekmek yedikleri aş, elde ettikleri toprağı çok çabuk bir şekilde yok etmek için adeta savaşıyorlar. 



Harran'da birlikte yaşama kültürü çok eskilere dayanıyor. Tarihi Harran medeniyetin başkenti Harran maalesef son yıllarda birçok sebepten dolayı insanlar arazilerin içerisine ev kurdular. Verimli arazilerde inşaatlarını sürdürdüler. Arazilerde villalar, bağ evleri mahalleler kurdular. Her ev her kurulan yeni köyler beraberinde devlete de çok ciddi külfetler getiriyor. Yeni ev demek, yeni yol demektir, elektrik demektir. Su ne demektir? Bu da yerel yönetimleri ciddi anlamda zarara uğratıyor. Harran'da artık yapılaşma kesinlikle yasaklanmalıdır. Radikal kararlar alınmalıdır. Devlet geçmişte Harran'da yapılaşmayı önlemek için çeşitli yazılı bayanlarda bulunmuş açıklamalar yapmış. Ancak bunlar betonlaşmanın önüne geçememiştir. 



Harran Ovası'nın kurtuluşu yeni bir sulama sistemiyle ve yapılaşmanın dur demesine bağlıdır. Harran'ın genç belediye başkanı sayın Mahmut Özyavuz'a buradan bir çağrı mıdır? Kesinlikle. Harran Ovası'nda yeni konutlara yeni inşaatlara izin vermesin.



Her ne şartlarda olursa olsun engellenmelidir. Çünkü Harran sadece Harran'da yaşayanların değildir. Harran Türkiye'nin gözbebeğidir. Tarım ambarıdır.  



Harran, bölgenin ve Türkiye'nin göz bebeği ise Harranlılar da üzerine düşeni fazlasıyla yapmalıdır. Toprak ağaları, toprak zenginleri topraklarını yok etme hakları yoktur. O nedenle Harran'da herkes üzerine düşeni yapmalı, yapılaşmayı derhal durdurulmalıdır. Çünkü Harran tek başına bölgeye ve Türkiye'ye yetecek şekilde. Allah tarafından bahşedilen bir toprağa sahiptir. Bu toprağı kimsenin hakkı yoktur yok etmeye. O nedenle buradan bütün Harranlı kardeşlerime ricada bulunuyorum. Ne olur Allah rızası için Harran'da betonlaşmaya artık dur deyin.