Kazancı Bedih

Şanlıurfa'nın müzik ve kültür değeri merhum Kazancı Bedih dün çok az sayıda katılımla mezarı başında anıldı.

Sıra gecelerin vazgeçilmezi Pir, Kazancı Bedih Yoluk varlık içinde yokluğu yaşamış ve maalesef katalitik soba kurbanı olmuştu.
  
Türkiye'nin yaşayan tek gazelhanı Şanlıurfalı ‘‘Kazancı Bedih’’ olarak tanınan 75 yaşındaki Bedih Yoluk ve eşi 67 yaşındaki Fatma Yoluk, 17 yıl önce katalitik sobadan sızan gazdan zehirlenerek öldü.  Yoluk,  Bıçakçı Mahallesi Tahtacı Sokak 33 Numara'da bulunan evinde yaşıyordu. Oğlu Naci Yoluk, o gün babasından haber alamayınca Saat 10.00 sıralarında Baba evine gitti. Bedih Yoluk ve 4'üncü evliliğini yaptığı Fatma Yoluk'un cesetleri bulundu. Polis ekipleri, Yoluk çiftinin gece ısınmak için yaktıkları katalitik sobayı açık bırakarak uyuduklarını, daha sonra sönen sobadan sızdan tüp gazdan zehirlendiklerini saptamıştı.

4 eşinden 7 çocuğu olan Kazancı Bedih soba zehirlenmesinden ölmüştü. İbrahim Tatlıses başta olmak üzere birçok sanatçı ile Birlikte olan Pir'in yokluk içinde ölmesi herkesi derinden üzmüştü.

Ünlü gazelhanın ölümü Şanlıurfa başta olmak üzere sanat dünyasını yasa boğdu. Kazancı Bedih, şöhreti 69 yaşında çıkardığı ve gazellerin yer aldığı ilk kaset ile yakalamış ardından başta İbrahim Tatlıses olmak üzere birçok ünlü sanatçıya besteler yapmıştı. Bedih Yoluk, Şanlıurfa'daki sıra gecelerinin duayeni olarak tanınırken bu geceleri Türkiye'ye sevdiren isim olarak da anılıyordu.

Şanlıurfa'nın Kültür hazinesiydi.
Bedih Yoluk, 1 Ocak 1929 tarihinde Şanlıurfa'nın Siverekli Mahallesi'nde doğdu. Halil, Mehmet, Şükran, Naci, Remziye, Nihat ve Müzeyyen isimlerinde 7 çocuğu bulunan, asıl mesleği kazancılık olduğu için ‘‘Kazancı Bedih’’ diye tanınan Bedih Yoluk, 1949 yılında askere gitti. Bingöl ve Elazığ'da bando bölüğünde askerliğini tamamlayan Kazancı Bedih, daha sonra Şanlıurfa Belediyesi'nde 26 yıl çalıştıktan sonra 1986 yılında emekli oldu. Şanlıurfa'nın yetiştirmiş olduğu en ünlü gazelhanlardan biri olan Kazancı Bedih, Fuzuli, Nabi, Nezihe, Furugi, Abdi gibi çeşitli şairlerin gazellerini Şanlıurfa makam geleneğine uygun olarak, davudi ve etkileyici sesiyle okurken, iyi derecede ud, tambur ve cümbüş de çalardı. Gazelin yanında çok güzel meye, hoyrat ve türkü de okurdu.

Tüm Türkiye onu 1996'da ‘‘Eşkıya’’ filminde okuduğu ‘‘Nice bu hasreti dildar ile giryan olayım/Yanayım aşkın ile büryan olayım’’ gazeliyle tanıyıp sevdi. Kazancı Bedih, birçok türkü ve gazeli bize yeniden sevdirdi. Yaz Demedim Kış Demedim, Saza Niye Gelmedin, Ormancı, Gölbaşına Vardım Gülleri Çoktur, Karagöz, Hastayım Tabibe Gidenim Yok bunlardan sadece birkaçı.

Şanlıurfalı Bedih Yokluk ismini ilk yaşatan Karaköprü eski belediye başkanı merhum Ahmet Güzel oldu. Ahmet Güzel, kazancı Bedih yaşarken, onun adını Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan parka ismini vermiştir. Kazancı Bedih, öldükten sonra Urfa sıra gecesi kültürel anlamda yozlaştı. Sıra gecesi ekipleri çoğaldı, konuk evleri resmi eğlence merkezlerine döndü. Belediye ve diğer kurumlar, sıra gecesi kültünü yaşatmak için bir uğraş vermedi. Bugün eline bir saz, davul zurna alan sıra gecesi ekibi kuruyor.

Merhum Kazancı Bedih, dün bir kez daha mezarı başında anıldı. Allah rahmet eylesin. BŞB Zeynel Abidin Beyazgül Şanlıurfa kültürüne çok düşkün. Kendisinden ricamız, Urfa müziğini aslına uygun yaşatması ve yeni sanatçıların çıkmasına ön ayak olmasını bekliyoruz.
Bir kez daha kazancı Bedih'i rahmet ve saygıyla anıyoruz.