Kızlar okudukça topluma yarayacaktır
Geleneksel cinsiyetçi görüş ve kız çocuklarının düşük konumuna yol açan önyargıların ortadan kaldırılması yanında eğitim bilincinin kazandırılması zorunludur. Anayasada ve eğitimle ilgili kanunlarda kız–erkek bütün çocukların eğitim hakkından eşit şekilde faydalanmasını sağlayan maddeler bulunmaktadır. Anayasanın 42. maddesine göre “ilköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır” 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 4. maddesinde “Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” denilmektedir. Her vatandaşın zorunlu eğitim hakkından yararlanması, eğitimde fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması ve eğitime erişimdeki engellerin ortadan kaldırılması Milli Eğitim Bakanlığının temel görevidir. Bu amaca ulaşmak için her türlü yasal görevler yanında ayrıca ulusal ve uluslararası projeler uygulamaya konulması Milli Eğitim Bakanlığının görevleri arasındadır.
1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Çocuk Zirvesi Bildirgesi ve 1990 Herkes İçin Eğitim Bildirgesi gibi pek çok uluslararası bildirge ve sözleşmede, eğitim temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Temel eğitim stratejisi olarak, tüm dünyada her bireyin en az ilköğretim düzeyinde eğitim öğretim hizmetlerinden faydalanması öngörülmektedir.
Dünyanın her tarafında toplumların eğitim ve kültür düzeyi, çocuklarına eşit eğitim verip vermediği ile ölçülmektedir. Eğitim toplumların geleceği ve kalkınması açısından en önemli unsurlardan biridir. Özellikle Türkiye gibi genç nüfusu yüksek olan toplumlar için daha fazla önem taşımaktadır. Ülkemizde yaşanan eğitim sorunlarından birisi temel eğitim düzeyinde kayıt, devam ve tamamlama alanında yaşanmaktadır. Türkiye'de temel eğitim cumhuriyet döneminde yasalarla korunmasına rağmen, nüfusun eğitimi ve özellikle kadın eğitimi istenilen düzeye gelememiştir. Ülkemizde, temel eğitim zorunlu ve parasız olmakla birlikte ilköğretim çağında olup da hala okula gidemeyen birçok çocuk bulunmaktadır.
Dönemin Bakanlarından Faruk Çelik'in Şanlıurfa Milletvekili olmasından sonra Şanlıurfa'da eğitim alanında ciddi yatırımlar yapıldı. Bu süreçte okullaşma oranında ki artış köylere kadar yansıdı ve köylüler çocuklarını okullara kayıt etmeye başladılar. Çocuklarını taşıma sistemi ile okula göndermeyenler okul ayaklarına geldiği için kızlarını okulla gönderince kız çocukları eğitim almaya başladılar. Çalışkan kız çocuklarının aileleri kırsaldan şehirlere göç ettiler. Harran ve Siverek kırsalında 2000'li yıllarda okul okuyan kız çocuklarından önemli bir bölümü üniversite mezunu oldular. Şimdi bu kızlar Urfa'da kurumlarda, özel şirketlerde çalışınca akranlarına örnek oldular. Ancak son dönemlerde kırsalda ve kent merkezinde yeni okulların temeli atılmadı. Sınıflar kalabalık oldu. Kız çocuklarının eğitimi toplumun eğitimidir.
Yeniden görüşmek dileğiyle…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: