Kuraklık had safhada

Ülkemizde iklim değişikliğinden dolayı kış aylarında beklenen yağışın yağmaması nedeniyle özellikle İlimiz Şanlıurfa'da kuraklık endişesi yaşanıyor. Yeterli yağışın yağmaması hububat eken çiftçileri endişelendirirken, kuraklığı her yıl yaşayacakmış gibi hazırlıklı olunması gerektiğini unutmamalıyız.

İnsanoğlunun doğaya yapmış olduğu tahribat, farklı iklim değişiklerine neden oluyor. İlimizde, 2018 yılına ait iklim verilerinde tarım takvimine göre ekim ayından, diğer ekim ayına kadar yağmur miktarı 870 mm’dir. Urfa'nın son yıllarda ortalama yağış miktarı 440 mm’dir. 2018 Yılında yağış miktarı 640 mm idi. Geçen yıl bir yıllık yağış miktarı 237 mm iken bu yılında geçene yıldan farklı olmayacağı maalesef ki şimdiden görülmektedir. Geçen yıl Rize’de olan heyelanda 24 saatte 219 mm yağış oldu.

Ekim ayından beri 16 mm yağış alan ilimizde kurak bir yıl yaşıyoruz. Kuraklık bu haliyle devam ederse, kuru tarım arazilerinde çok büyük problemler oluşacak, kuru tarım arazi bölgelerinde çimlenmede problem yaşanırken, sararma ve kurumalar da gün geçtikçe artacaktır.

Biz bu kuraklığı her yıl yaşayacakmış gibi hazırlıklı olmamız şarttır. Su israf edilmemeli ve tasarruflu kullanılmalıdır. Dünyada artan nüfusla beraber azalan su miktarı azalıyor, yağışlar ya da doğal olayların akışı bir şekilde etkileniyor. Normalde ülkemizdeki su miktarını ne kadar hesaplı kullanabilirsek o kadar iyidir. Bir ülkede kişi başına düşen su miktarı 1.500 m3 ise yeterli su rezervi vardır.

Ancak Ülkemizde şu an yıllık ortalamamız 1.412 m3’tür. Nüfus arttıkça ve kirlendikçe su miktarımız azalacaktır. Dolaylısıyla Türkiye tarım ülkesi olduğu için suların da yüzde 74'ü tarımda kullanıyor. Bundan dolayı tarımda ve bireysel su kullanımında tasarruf yapmak zorundayız.

Şanlıurfa'nın çok önemli tarım arazilerine sahip olmasına rağmen tarımsal faaliyetlerin yeterli düzeyde değildir. Gelecek nesillere aldığımız bu dünyayı düzgün bir şekilde teslim etmek zorundayız. Tarım alanında çok ciddi tassaruflar yapmak zorundayız. Bugün İç Anadolu'ya gittiğimizde yüzde 80'i kuru tarım arazisine sahip iken biz Urfa olarak çok şanslıyız.

İyi bir ürün deseni ve tarımsal faaliyet yaparsak Türkiye'deki hatta dünyadaki tarıma sahip çıkabiliriz. Önemli olan suyu ve girdileri ekonomik olarak kullanabilmek ve en yüksek verimi elde edebilmektir. Bunun için çalışmak zorundayız aksi takdirde gelecek nesiller, su kıtlığı yaşayacak, tarımsal üretim tehlikeye girecektir.