Şanlıurfa huzur şehridir

Hz. İbrahim (A.S) doğduğu, birçok peygamberlerin yaşadığı kadim şehir Şanlıurfa.

Şanlıurfa denince ilk akla gelen Misafirperverlik, samimiyet, cömertlik, yiğitlik vb. gibi yani Huzur şehri Şanlıurfa’nın “Ensar” milleti daima insanlara örnek olmuştur.

Eskiden Karayolu ile Hicaza gidenler Şanlıurfa’ya uğramadan Hicaza gitmezler ve Şanlıurfalı hemşerilerimiz de hüccacları evlerine misafir eder dualarla Hicaza gönderir dualarını alırdı.

Şanlıurfa’da dostluk, yiğitlik ve arkadaşlık daima zirvede olmuştur.

2011 Tarihinde Suriye’de çıkan iç savaştan dolayı ülkemize sığınan Suriyelilerin en büyük nüfus yoğunluğu Şanlıurfa ilimizde bulunuyor. Bu din kardeşlerimiz ile şimdiye kadar iç-içe dost-dosta yaşandı (ufak tefek olaylar hariç) hiçbir büyük sorun yaşanmadı. Şanlıurfa halkı “Ensar” olarak anıldı.

Son günlerde Şanlıurfa’da Suriyeli vatandaşlar ile hoş olmayan olaylar yaşanmakta, bu olaylar hepimizi derinden üzmekte.

Birkaç gün önce iki vatandaşımız bir Suriyeli tarafından öldürüldü, kolay bir durum değil (Allah kendilerine rahmet ailelerine sabır yaralılara da acil şifalar versin).

Gönül ister ki böyle ölümlü hadiseler acılı vakalar yaşanmasın.

Türkiye Devleti Büyük bir devlettir. Ülkesinde ve ülke dışında vatandaşlarımıza yapılan her türlü hakaretler, olaylar ve tacizlere karşı vatandaşlarının haklarını sonuna kadar aramıştır, gerekli cezaları ve yaptırımları yapmıştır.

Suriyeli vatandaşlar Beşar Esad'ın ve Suriye’de bulunan ismi belli olmayan örgütlerin ve zalimlerin elinden canlarını, mallarını, namuslarını kurtarıp kendilerine kapılarını açan Müslüman Türk milletine sığınmıştır. Bu insanlar ile bizim geçmişten kan bağımız var ve bunlar bizim din kardeşlerimiz. Bunlara bu zor günde sahip çıkmamız kadar doğal bir şey yoktur.

Birkaç gün önce Suriyeli vatandaşlar ile bizim vatandaşlarımız arasında çıkan olaylarda iki vatandaşımızın öldürüldüğü olayı hepimizi derinden üzdü. Böyle ölümlü olaylar bir daha yaşanmamasını istiyoruz.

Şanlıurfa’da yaşayan çok değerli Suriyeli din kardeşlerimiz de var, bunlar ile gayet iyi geçinen kişiler de var, şimdiye kadar bir sorun olmadı.

Üzücü olaya katılan kişiler cezalarını bulurlar. Fakat hiç olay ile ilgisi olmayan bihaber Suriyelileri aynı kefeye koyarak hepsine saldırmak, işyerlerinin camlarını indirmek, mallarını talan etmek ne insafa ne dine ne de insanlığa sığar.

Camide namaz kılan hiçbir şeyden haberi olmayan yaşlılara saldıranlar var. Adamlar bir daha camiye gelemeyeceğiz diyorlar.

Evine kapanıp yiyecek ekmek alamayanlar, hastalarını doktora götüremeyenler var.

Bunlar şimdi bize sığınmış mazlum bir halk, suç işlemiş iseler bırakın cezalarını Devlet versin. Herkes kendisi ceza vermeye kalkışırsa bu işin içinden çıkamayız. O zaman ne Devlete saygımız kalmış olur ne de Müslümanlığa yakışır hareket etmiş oluruz. Suriyeli vatandaşlara memleketlerinde kendilerine zülüm eden zalimlerden ne farkımız kaldı o zaman.

Birkaç tane kendini bilmez Suriyelinin cürümünü Şanlıurfa'da yaşayan tüm Suriyelilere yüklemek doğru değil.

Suriyeliler, vatandaşlarımızın gözünde artık sorun gibi görünmeye başladı. Buna acil bir çözüm bulunması gereğinin düşünüldüğü, Devlet büyüklerimizin bu olayları zirveye tırmandırmadan, provokatörlere zemin vermeden çözmesi gerektiğini düşünüyorum.

Emniyet, yakalanan bir kısım kişilerin Urfalı olmadıklarını söylüyor. Devletin işini devlete bırakalım. Şimdiye kadar Şanlıurfa’da 639 vukuatlı Suriyeli sınır dışı edilmiş.

Şanlıurfa Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma İl Alay komutanlığına bu saatten sonra büyük görev düşmekte, nasıl çözüm bulunacaksa kendi aralarında yapılacak istişareler sonucunda bir karara varırlar sanırım.

Benim kanaatimce Suriyeli vatandaşların daha çok kamplarda tutulması, Şehrin her yerinde ve gece geç saatlerde dolaşmaması, plakasız motosikletler kullanmaması, daha çok kimlik kontrollerinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Peygamberler şehri Şanlıurfa huzur şehridir, huzur şehri kalmaya çalışacaktır.

Başka yazıda buluşmak üzere kalın sağlıcakla.