Başarı mı? Başarısızlık mı?
Tıpkı, barış harekâtı ve Fırat kalkanı operasyonlarında olduğu gibi.
Sinyali verilen bu operasyonda kararlılıkla başladı.
Dile kolay, 30 bin tır mühimmat verilen YPG unsurları bu mühimmatın sadece kendilerine kolay olanı havan mermilerini kullandılar. Birde ellerindeki Amerikan tüfeklerini kullanabildiler. Fakat onlarda biliyordu karşılarındakinin sıradan bir birlik olmadığını ve koskocaman bir ordunun sadece bir kolu olduğunu.
Geri çekilmeyeceğini sananlar bir de ne görsünler YPG unsurları fazla direnemeden hızla geri çekilmeye başladı. Zaten bu kaçışın ilk sinyalini bölgeyi terk eden ABD askerleri vermiş ve aklınız varsa sizde geri çekilin dercesine bölgeden ayrıldılar.
Harekâtın, başarısını gören dünya, bu defa da bölgede olası bir söz hakkına karşılık ABD'nin sesiz kalmaması gerektiği konusunda homurdanmaya başladı ve ABD ilk etapta yaptırım dedi. Baktı ki iş ciddi bu defa arabulucularını devreye koydu.
İlk etapta yaptırım dayatmalarını öne süren sözde uzlaşmacılar sıkı pazarlık yapmaya çalıştı fakat başaramadı.
Türkiye'nin kararlılığı karşısında ilk olarak 120 saatlik bir ateşkes süreci istedi. Ardından YPG unsurlarının bölgeden çekileceğini açıkladı.
Süre dolmasına birkaç saat kala bu defa bölgede hüküm süren Rusya devreye girerek, bu defa da farklı bir anlaşmayla gündeme geldi ve Türkiye'den 150 saatlik bir süre vermesini istedi. Bu defada ikinci güç olan Rusya'ya da süre verildi ve verilen sözlerin yerine getirilmesi beklenmeye başlandı.
Sadece kulak verdim ve insanlar bu konuda neler düşünüyor diye kulak misafiri oldum. Meğer içimizde ne kadar savaş ve strateji uzmanı insan varmış ta biz görememişiz.
Her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Hatta üniversiteler bazında birçok profesör bile bu tartışmalarda ikiye bölündü.
Zira Türkiye bu harekatta kaybeden taraf ve düzenlenen operasyon yanlış ülkede bulunan hiç kimse bu operasyonu onaylamıyormuş. Hatta ABD ve Rusya bile ülkemiz ile dalga geçiyormuş. Kimileri ise ülkenin bu durumda son derece kazançlı ve karlı çıktığını bölgede terör unsurları ve olası girişimleri önlemek adına güzel bir sonuçla Türkiye'nin galip geldiğini söyledi.
Aslında genel manada bakınca konuya kimin kazanmış olduğu ortada hani klişe olan bir kelime var ya anlatmaya gerek yok diye. Önce barış harekatı ve ardından Fırat kalkanında olduğu gibi Türkiye sadece ülke topraklarının güvenliği için bu yola çıktı. Kazanım elbette ki var.
Ülkede bulunan gerek siyasi gerek kamu ve gerekse milli duruş sergileyen vatandaşlar aslında çok büyük bir kazanıma sahip oldu.
Düşmanlarımız zaten belli bu operasyon sayesinde dostlarımızı tanıma fırsatı da bulduk. Bu bana göre büyük bir zaferdir.
Bu dünya karşısında Türk ordusunun kararlılığının ve savaş ruhlu oluşunun bir göstergesidir. Biz millet olarak bir deseni oluşturuyoruz. Biz millet olarak hepimiz akrabayız. Bizler kardeşiz ve bu kardeşliğe asla kimsenin nifak tohumları ekmelerine izin vermeyeceğiz.
Kaybettik diyenler bunu bilsinler, bu operasyonla hiç kimse kaybetmedi. Sadece terör unsurları bertaraf edildi ve bu unsurları kullanmak isteyen şer güçlere bir ders verildi.
Bu halkın hiçbir şeyden korkmayacağını zor bir zamanda 1915 yılında Çanakkale'de nasıl kenetlendiyse, 15 temmuzda nasıl tankların önüne yattıysa, her dönemde her tarihte de aynı kenetlenme ile dünyaya karşı bir duruş sergileyecektir.
Bu ülke gerçek bir ümmet ülkesidir. Şehitlik söz konusu olunca gerisini teferruat olarak gören ve kahramanlık damarlarında akan her kanın zerresinde buram buram hissedilen bir millettir. Kaybettiğini söyleyenler bilsinler ki, bu ülke hiçbir zaman kaybetmedi ve sonsuza kadarda Yüce Allah'ın izniyle de kaybetmeyecektir.
Türk'ü, Kürt'ü, Arab'ı, Çerkez', Lazı Alevi'si, Sünni'si ile kısacası tüm desenleri ile akraba olan kardeş olan ve en önemlisi ümmet olan bu milleti Yüce Allah her zaman muzaffer eyleyecektir. Silahı iman gücü olanın korkusu sadece Allah'tandır. Allah'tan gelende başla göz üstünedir. Gerisi, sadece TEFERRUAT'tır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: