Eğitimi tartışmak yerine

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Şanlıurfa geneline yapılan eğitim yatırımlarına bakınca hakikaten pastadan en büyük aslan payını alan iller bazında üst sıralardayız. Özellikle yeni derslikler konusunda her şey en ince detayına kadar düşünülüp yapılmış.

Bu konuda gerçekten Şanlıurfalı olarak Milli Eğitim Bakanlığına teşekkür ediyorum. Fakat gelelim madalyonun öteki yüzüne. Başarı konusunda ülke sıralamasındaki yerimizi her kes gibi bende büyük bir hayretle karşılamıyorum. Karşılamıyorum çünkü değişen hiçbir şey olmuyor.

Her yıl sıralamamız değişmiyor, her yıl anı konular üzerinden ha bire devlet sendika basın ve kamuoyu olarak tartışıp duruyoruz. Buna şöyle bir örnek vermek istiyorum, iki almak bir barda içmeye karar vermişler, biri diğerine Türklerin bir içkisi var beyaz bir içki, onu içince muhabbet güzel oluyormuş, bizde içelim ve muhabbetimize bakalım. Demiş ve o beyaz içkiden istemişler. Garson içkileri masaya getirmiş ve bu Almanlar bardaklarından birer yudum aldıktan sonra ellerini çenelerinin altına koyarak derin bir ahhh çekerek şöyle demişler. Ne olacak bu Almanya'nın hali.

Evet, sanırım anladınız. Şu anda herkesin hemen hemen her yıl olduğu gibi tek yaptığı şey ahh ne olacak Şanlıurfa'nın sıralamadaki durumu diye iç çekmek ve eleştirmekten başka bir şey yaptıkları yok.  Tartışmalar bir süre bu şekilde sürecektir her zaman olduğu gibi buna eminim. 

Fakat çözümü noktasına baktığım zaman şarkı sözlerinde de olduğu gibi yine Urfa eski hamam eski tas. Konuşan eleştiren konuyu siyasilerden eğitim camiasına kadar yükleyen çok sayıda insan var fakat çözümü noktasında böyle olmalı veya şöyle olmalı gibi fikir yürüten yok. Ya da ben rastlamadım.

Özel okul sayıları Şanlıurfa genelinde artarak devam ediyor. Onlara bakıyorum tek açıkladıkları başarı sayıları iki elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar öğrencilerini yanlarına alarak işte birinciyiz bu öğrencimiz tam puan almış, şu öğrencimiz şu kadar yüksek puan almış diye övünmeler. Ya diğer özel okuyan öğrenciler? Onların durumu nasıl? Bu konuda neler yapıyorsunuz? Bunu gündeme getiren yok.

Oysaki özel okulların istisnasız öğrenci sayıları adar başarı ortalamasının olması gerekmez mi? Üstad Necip Fazıla heyecanla koşarak gelen kişi şunu söylemiş, Üstad Fransa da yayınlanan dünya şairleri kitabında Türkiye'den 2 şaire yer verilmiş. Diye söyleyince üstad necip fazıl tereddütsüz olarak ikincisi kim diye soruyla karşısındaki adama seslenmiş. 

Maalesef, özel okullarımızda da değişen hiçbir şey olmuyor. Onlarda sadece iki yada üç öğrencinin başarısını paylaşarak başarı grafiği çiziyorlar. Sadece özel okullar değil, Şanlıurfa da devlet okulları da aynı şekilde hareket ederek başarısızlığın bir çözümünü ortaya koyamıyorlar.

Bence bir an önce kelimeleri sonlandırıp işi gerçekten sıkı tutmanın zamanı geldi de geçiyor. Öncelikle sorun veya sorunların neler olduğu tespit edilerek gelecek yıl için sağlam bir alt yapı oluşturulmalı. Sadece devlet okulları değil, aynı zamanda özel okulların da birkaç öğrenciyle değil, tüm öğrencileri ile başarının altına imzalarını atmalı.

Bu bir başarı olmamalı, bu bir lüks te olmamalı. Alınacak yüksek puanlar öğrencilerin başarısı gibi gösterilmenden insanların bu başarıların arkasındaki kadroları görmeleri sağlanmalı. Bu sizin başarınız diye söylenenlere ise hayır bu bizim yapmamız gereken ve olması gereken tablo diye cevap verilmeli. Sadece tesisleşme ile değil, öğretmen kadrolarının bu işi çok sıkı tutmaları yönünde milli eğitimin büyük bir çalışma başlatması kanaatindeyim. Sorun ne ise onu mutlaka çözüme kavuşturmak ve bunu sorun olarak görmeden ortadan kaldırılması gerektiği kanaatindeyim.