Gazeteci orasını, burasını oynatarak haber yapmaz

İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte ortaya çıkan internet gazeteciliği kavramı internet gazetelerinin sayılarının artmasıyla oldukça önemsenmeye başladı.

Bu önem daha da arttıkça günlük basılı gazetelerin tirajları azalma eğilimine girdi. Çünkü insanlar haberleri ücretsiz olan internet gazetelerinden anlık olarak takip ediyorlardı. Bunun doğal bir sonucu olarak da son yıllarda günlük gazeteler basılı olan bölümlerini kapatarak yollarına sadece internet üzerinden yaptıkları yayın yoluyla devam etme yolunu seçtiler.

Bu da yetmedi ve sosyal medyada resmi hesaplarını açarak yaptıkları haberleri bu alternatif yolla da takipçilerine duyurdular.

Bir dönem sabah uyandığımızda ilk yaptığımız şey bakkalımızın veya apartman görevlisinin  getirmiş olduğu gazeteyi kapıda aslı duran torbadan alıp kahvaltıda keyifli bir şekilde okumaktı.

İşe gidenler ise ilk olarak gazete bayine uğrar ve gazete alırlardı. İşyerine vardıklarında ise daha işe başlamadan önce mutlaka gazete okunurdu.

İnternetin ve akıllı cep telefonlarını yaygınlaşması ile alışkanlıklarımız büyük değişime uğradı. Artık sabah uyanır uyanmaz yaptığımız ilk iş cep telefonu üzerinden gazetelerin başlıklarına bakmak.

Bu teknoloji ile birlikte gazetecilik de farklı bir şekilde işlemeye başladı. Sosyal medyadan bakıyorum birileri birisinin fotoğrafını koymuş “Bu gazeteci değildir” birileri de “Gazetecilik değil rüşvetçilik ve şantajcılık yapıyor” haberleri yapıyor kendince.

Gazetecilik mesleği bu kadar ayaklar altına düştü mü ?

Herkesin kafasında bir gazetecilik modeli vardır. Kimileri silahşörlük, kimileri kalemşörlük yapar. Ama Gazeteci gerçekleri saptırmaz. Orasını, burasını oynatarak haber yapmaz. Rüzgara göre yelken açmaz.

Duygularını dile getirirken başkalarının üzerinden yazı yazarak kusmuk çıkarmaz.
Çıkar için yalakalık yapmaz. Yüzü lekeli dolaşmaz. Siyaha beyaz demez. Gazeteci güçlünün değil, haklının yanında olur. Çalışkan ve dürüst bürokratları karalamaz.

Adaletten, eşitlikten, dürüstlükten yana adam gibi dimdik ayakta durur. Biraz ilkeli olur.
Gazetecilik yürek ister, yazdıklarıyla değil, yazamadıklarıyla adamlığının tartışılacağını unutmaz. Toplumsal bir görev üstlendiğinin bilinci içinde olur.

Hele hele, sahtekarlığı belgelenmiş öğretmenlerin ağzından yazı yazarak içindeki pisliği, temizlemeye çalışmaz. Halkı aptal yerine koymaz. Biraz utanır. Gazeteci adamsa, ya olduğu gibi görünür yada göründüğü gibi olur.

Nemalanma adına hiç kimseyle sarmaş dolaş olmaz. “Doğruyum, çalışkanım, dürüstüm, namusluyum” ayaklarına yatmaz. Çünkü gazetecilik bunu gerektirir.

Tabi ki, bir de ‘militan gazetecilik’ var. Aslında ağır bir ifade oldu bu. Yani bizim gazetecilik yaparken nelere dikkat etmemiz gerekiyor? İşte, haber kurgusundaki meşhur 5N 1K kuralı vardır.

Ben gazeteciliğin olması gereken eksenden uzaklaştığı sürece, her dönemde, hangi siyasal iktidar olursa olsun yaşanacağı kanaatindeyim. Yani gazeteciler bu ilkelerden vazgeçmezse, hükümette kim olursa olsun biz böyle tartışmaları yaşamayız.

Objektiflik neyi gerektirir? Olayın bütün taraflarına eşit mesafede olup, olayın bütün taraflarını duyurmayı gerektirir.

Kalın hepiniz sağlıcakla