Gün geçtikçe yazma konusunda büyük tereddütler yaşıyorum, çünkü insanlar düşünceye ifadeye saygı göstermemeye başladı. Artık herkes ya benden tarafsın ya karşı taraftan. Oysaki gerçekten farklı
düşünceler ile bir araya geldiğimiz zaman çok güzel farkındalıklarımız olur. Beyazın siyaya yakıştığı gibi oluruz.
Herkes benlik duygusu ve ego ile gününü kurtarmaya çalışıyor. İki kelimeyi yan yana getiremeyenler kendilerini olimpiyat meşalesi sanıyor. Varlığı bedenen kabul edilenler bile bir şeyleri kendilerine mal etmeye çalışıyor. Kadına, topluma, çocuğa, öğretmene, askere, polise, siyasetçiye saygısı olmayanlar bu düzende kendi cahilliğiyle kendisini göstermeye, bazen çocuk, bazen vatanperver, bazen yurtsever, bazen siyasetçi oluyor. Oysaki insanın gerçekten tek bir yüzü olması gerekiyor. Ya beyazsın ya siyah ama bizim toplum bunu da kabullenmiyor. Netlik bizim toplumda çok göze batıyor. Oysaki insanın özü neyse sözü de o olmalı. Bugün siyah, yarın beyaz olmamalı insanın. Bir gayesi, bir davası, bir sevdası olmalı. Bunun hiçbir meslek grubuyla ilgisi yoktu.
İnsan bazı konuları düşünmesi yazması farklı görüşlere saygı göstermesi lazım. Çünkü demokrat bir ülkede yaşıyoruz ve demokrat ülkelerin en belirgin özelliği düşünceye saygı ifadeye özgürlüktür.
Ondan dolayı farklı olanı eleştirmeden ve dışlamadan önce kendimizi ölçüp tartmamız gerekiyor. Farklı düşünene saygı göstermek lazım. Çünkü insan birisini sevmeye bilir, fakat saygı göstermesi gerekiyor.
Bazılarını siyasi görüşünü eleştirmek, ona bazı laftalar yapıştırmak gerçekten çok kolay. Tanımadığımız insanların düşmanı olmak yerine keşke tanıyıp ona göre karar versek. Onun için son zamanlarda yazmakta baya zorluk çektim belki bu yazım da ne demek istediğimi anlarsınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: