Şanlıurfa'da gençlik intiharları ve intihar girişimleri olgusu son zamanlarda ciddi bir sorun haline gelmektedir.
Gençlik intiharı kitle iletişim araçları tarafından önemli ölçüde haber konusu yapılmakla birlikte insanları teşvik edecek cinsten oluyor.
Son haftalarda Şanlıurfa'da 15- 24 yaş arası gençler de intihar hızının son derece artığını görüyoruz. Kimse bu gençlerin neden intihar ettiğini sorgulamazken haber manşetlerinde yüksek puntolu ve süslü başlıklar atmaya başlandı. Oysaki haberleri 13-14 yaşlarında daha ergenliğe yeni adım atanların okuyacağını hiç akıl etmezler gibi…
Bir canlıyı öldüren bütün insanlığı öldürmüş sayılır diyen mukaddes bir dinin mensupları olarak, intihar etmenin ne kadar büyük bir günah olduğunu çok iyi bilmekteyiz.
Gelin görün ki gençlerimizin kimi işsizlik, kimisi psikolojik, kimisi de ailevi baskılar yüzünden her geçen gün yok olup gidiyor. Genç yaşta yapılan bu katliamlara bir dur demek gerekir.
Bazıları intiharı yenilgi, bazıları cesaretsizlik ve bazıları korkaklık sonucu meydana gelmiş gibi gösterseler de, bana göre aslında psikolojik bir olaydır. Çünkü üniversite mezunu gençlerimiz eve döndüklerinde bir meslek sahibi değil de kahve köşelerinde oturup sabahtan akşama bir iş teklifi heyecanı içerisinde beklediği için ve o beklediği haber de gelemeyince umudunu yitirip artık ölümde çareyi arıyor.
Güneydoğu'da ailelerin işsizlik için yaptığı baskıyı bir doğulu olarak çok iyi anlıyorum. Güneydoğu'da okuyup işsiz kalma gibi bir şey olamaz çünkü bakkal Murat'ın oğlu atanmışsa, komşu Fadile'nin kızı atanmışsa sende atanacaksın hesabı dönmekte...
KPSS’ye hazırlanırken ki o stres bir kenara dursun, aldığı puanla bir yerlere yerleşememek o insana acı veren en büyük olgu oluyor. Gençlerimiz heder olmasın, Daha gençliğinin pınarında olan bu gençlere masa sildirteceğinize eline kalem verin de fikirler oluşsun. Yeni projeler üretilsin.
Bazen sokağın nabzını yokladığımızda bazı belli başlı kesimler gençlerimizin iş beğenmediğini söylüyor oysa ki bu külliyen yalan! Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Kimse verilen güzel imkandan kaçmaz. Ben 4 sene boyunca harçla borçla üniversite okuyup daha 20 yaşındayken devletin bana yüklediği 20-30 bin kredi borcunun zorluğunu çekiyorsam ben 2- 3 kuruşa çalışamam arkadaş.
Ben gidip iş yerinde bez alıp masaları temizleyemem ben bu zorlukları cam, masa sileyim diye okumadım. Sonrada gençlerimiz iş beğenmiyorlar diye laf cambazlığı yapıyorlar.
Gidin araştırın intihar edenlerin yüzde 90’ı ekonomik nedenlerden dolayı intihar ediyor. Yoksa bir insan durduk yere neden canına kıysın. En basitinden parmağımız kesildiğinde bile kıyameti koparan bizler niye kendimize zarar verelim, niye arkamızda gözü yaşlı bir anne baba bırakalım.
Gençlerimizin kıymetini bilelim eğer bir intihar olayı varsa o olayı en ince şekilde inceleyip haber manşetlerine süslü başlıklarla vermeyelim.
Kendini kabloyla astı, Arkadaşını öldürüp parçalara böldü, fare zehri içerek intihar etti, Binanın en üst katına çıkarak intihar girişiminde bulundu bu ve buna benzer daha nice enteresan başlıklar atılıyor.
İşte sırf bu yüzden ülkede genç kalmadı.
Yorumlar
Kalan Karakter: