Kendi hür irademizle, bizim sorunlarımızı kendine dert edinip, bizim için çalışacak adeta sesimize ses olacak dediğimiz vekillere ben bugün bir gazeteci olarak ulaşamıyorsam vatandaş nasıl ulaşacak.
Özellikle Şanlıurfa’ da bırakın milletvekillerini onların yanında ki en alt tabaka da yer alan çaycılarına bile ulaşamıyoruz. Bu ne kibir, bu ne öyle insanlara üstten bakış açısı …
Eğer halk seni o koltuğa layık görmüşse senden bir beklentisi olduğu için layık görmüştür yoksa kara kaşın kara gözün için değildir. Urfalıların deyimiyle vekillerimiz kamera önünde hasetlik yaparken maalesef kamera arkasında can ciğer kuzu sarma Maşallah…
Urfa’nın sorunuyla ilgilenmeyen vekiller Urfa’nın en lüks sofralarında, en güçlü kanaat önderlerinin yanında boy göstermeye gelince adeta birbirleriyle yarışıyor.
Vekillerin gelip halka sorununuz, derdiniz, sıkıntınız var mı? Sorması gerektiği yerde halk vekillere ulaşmak için araya yetkili kişileri koyuyor. Urfa’da ki çoğu gence hangi partide hangi milletvekilleri var diye sorarsam inanın ki 10 gençten 7’si hepsini tam sayamaz. Burada suçu gençlere atmıyorum suçu milletvekillerine atıyorum. Bir kişi bana kendini tanıtmazsa ben o kişiyi nerden tanıyacağım.
Urfa’ya gelip sadece belirli kurumlara temaslarda bulunan vekillerimiz kendilerine hiç soruyor mu bu gün hangi gencin sorununu dinledim?, Hangi yaşlımızın hayır duasını aldım?, Hangi yoksul ailemizin ihtiyacını karşıladım? Vekillik demek bu değil; vekillik demek ayda 56 bin TL alıp Ankara’da sıcak konforlu koltukta oturmak demek değil, vekil demek Urfa’nı yaz sıcağında gelip çiftçi kardeşlerinin sorunlarını dinlemektir. Vekillik demek kışın gelip Karacadağ eteklerinde soğuktan elleri çatlamış bir vaziyette hayvanlarını yemleyen annelerimizin sorunlarını dinlemektir. Vekillik demek yaz aylarında mevsimlik işe gitmek için okullarından olan binlerce gencin daha iyi bir şekilde okumasına vesile olmak demektir. Ben eğer bu sorunları gideremeyeceksem beni seçen halka bu konuda yardımcı olamayacaksam yarın bende vekil olabilirim.
Urfa’da o kadar sorun sıkıntı varken vekillerimizin Urfa’yı bir deha olarak tanıtması gerçekten sizce de utanç verici bir tablo değil midir? Yıl olmuş 21. Yüzyıl kadınlarımız hala kuyulardan su çekiyor. Hastalarımız başka illere sevk ediliyor.
Basın konuşmalarında süslü cümleler kuran vekillerimiz; Turizm şehri Urfa’mız, Tarım şehri Urfa’mız, Miasafirperver Urfa’mız demekten gerçekten utanç duymuyor mu? Nerde bu turizm şehri nerde bu tarım şehri nerde kaldı bu misafirperver şehir bunların hiçbirinden iz kalmadı ve buda sizin eseriniz sayın vekillerim bunun altına imzanızı atabilirsiniz.
Tarım şehri olan urfa’da çiftçi isyan ediyor, Turizm şehri dediğiniz Urfa’da yağmur sularının bozuk olan yollarımıza karışmasıyla Urfa kokuyor. Urfa’mızın simgesi olan hangi büyüğümüzün adının verildiği bir yer var. Tutturmuşuz Balıklıgöl diye 1 senedir yıkılan Balıklıgöl’ün stunlarını yapamadık bu mu turizm kenti. Misafirperver dediniz vatandaş işsizlikten kıvranıyor evine ekmek götüremediği için komşusuna bir tabak yemek götüremiyor. Bizleri bu hale siz getirdiniz. İnşallah bundan sonra Urfa’ya gelip te biraz halkın içine karışırsınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: