Ak Parti'nin siyaseti İmamoğlu'na yaradı

Aslında sadece İstanbul seçimi değil, Türkiye seçimi oldu. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine 7'den 70'e herkes kilitlendi. 

Seçimin en dikkat çeken  yönü ise Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu'nun rakibi Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım'a attığı farkı 13 binden 777 bine çıkarması oldu. 



Aslında Ekrem İmamoğlu'nun yine seçimde tekrar başarılı çıkacağı öngörülüyordu. Ancak farkın 31 Mart seçimlerine göre bu kadar artması, daha önce Ak Parti'ye giden oyların ne oldu da Ekrem İmamoğlu'na kaydığı durumunu göz önünde bulundurmak gerekir. 



Seçim sonuçları sosyal medyada tartışılırken, Ak Parti seçmeni il ve ilçe teşkilatlarını çalışmamakla suçluyor. Ancak durum böyle değil. Herkesten daha fazla çalışan Ak Parti oldu. Şanlıurfa'daki bütün parti teşkilatı, bütün belediye başkanları buradaki sorunları bırakıp İstanbul'a giderek seçime odaklandılar. Ülke gündemi, siyaset, ekonominin yönü sadece seçimlere yönlendirildi. 



Ak Parti seçim çalışmasını tabiki yaptı. Ancak hatası seçmene kulak vermemesi oldu. Seçmen 31 Mart seçiminin yenilenmesini istemiyordu. Çünkü bir an önce çalışmalara başlanmalı, sorunların çözülmesi gerekiyordu. Bunların yerine yaklaşık 3 aylık bir süre boşa harcandı. 



Seçmen tabiki bundan rahatsız oldu. 

Öte yandan Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasının yanında farkı neden arttırdığını da soracak olursak, İmamoğlu burada seçmenin gözünde mağdur, haksızlığa uğramış olarak göründü. Çünkü mazbatasını almasına engel olan bir durum ortada yokken mazbatasını da almış. Buna rağmen mazbatasının elinden alınması İmamoğlu'nu direkt olarak mağdur gösterdi. YSK ve Ak Parti kanadından seçimin neden iptal olduğuna yönelik gelen cevapların belirsizliğini koruması ve bu cevapların havada kalması Ekrem İmamoğlu'na puan kazandırdı. 



Binali Yıldırım'ın kaybetmesinin nedenlerinden birisinin de vaatler olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 31 Mart'ta İstanbul için yapılacak vaatlerden fazla bahsedilmezken, İmamoğlu'nun vaatlerine "Yapamazsın" deniliyordu. Bazen seçmenin gönlünü almak için küçük vaatler, dev köprü ve tünellerden daha fazla etkili olur. 



23 Haziran seçimleri için Binali Yıldırım'ın vaatlerini yenilemesi seçmenin kafasında "Demek ki isteyince oluyormuş" düşüncesi oluştu. Bu nedenle İmamoğlu puanlarını biraz daha arttırdı. 



Belediye Başkanları siyasetiyle değil, icraatıyla konuşmalı düşüncesi de İmamoğlu'na olan desteği arttırdı. Çünkü seçilen belediye başkanları henüz tebrik ziyaretleri yaparken, İmamoğlu toplu taşıma ve suya indirim yapmak için kolları sıvadı. 3 ay oldu halen Şanlıurfa'daki belediyelerimiz etkili bir çalışma başlatmadı. 



Ak Parti'ye İstanbul'da kaybettiren konulardan birinin de siyasetteki belirsizliğin olduğunu düşünüyorum. Çünkü seçimler nedeniyle hükümet kanadında siyaset, aşırı derecede değişkenlik gösterdi. 



Seçmenin kafası karışırken, Ak Parti'ye olan tepkiler de arttı. Şanlıurfa'da bile Ak Partili olup da İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasına sevinenler oldu. Bu durum zaten seçmenin düşüncesini en açık bir şekilde gösteriyor. 



Bu saatten sonra olan olmuş, giden gitmiş. Önemli olan önümüzdeki sürece bakmalıyız. Seçimleri kazanan Ekrem İmamoğlu'nun önümüzdeki seçimlere de yatırım yapması ve ona göre tavır alması lazım. Memleket için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la uyumlu çalışmaya hazır olduğunu belirtmesi İmamoğlu'na kaybettirmez, daha çok kazandırır. Yeterki ayrıştırmak yerine bütünleştirme sözlerini icraata döksün. 

Fazla söze gerek yok. 



Umarım vatandaşların neler istedikleri ve nelere tepki gösterdikleri siyasiler tarafından anlaşılmıştır. Bu seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.