Balık tutmayı neden öğretmezler ki!

Bir söz vardır "Balık vermek yerine balık tutmayı öğret" diye... Bu sözle yeni nesillere bir şeyler öğretmek ve yeni nesillerin üretim yapmasını sağlamak anlamında kullanılır. 

Ancak ülkemizde bakıyoruz da tavandan tabana kadar herkes işin kolay kısmına kaçıyor ve balık tutmayı öğretmek yerine balık veriyor. Şu anda yaşanılan gıda fiyatlarını buna en büyük örnek olarak gösterebiliriz. 

Bildiğimiz gibi son günlerde gıda fiyatları cep yaktı, el yaktı, ocak yaktı. Aşırı derecede artan fiyatlar ülke genelinde gündem oldu. Herkes birilerini suçladı. 

Hedef olarak pazar esnafı gösterildi, tüm suç onlara yığıldı. Ancak pazar esnafının cevabı ise üretimin olmaması oldu. Evirdiler çevirdiler fiyatlar bir türlü düşmedi. Eee fiyatların düşmemesi de normal. Çünkü yakıta, gübreye, işçi gücüne, vergiye yani maliyet giderlerinin tümüne zam geldi. Buna karşı direnemeyen üretici pes etti, üretim yapmadı. 

Bir yandan vatandaş işini gücünü bıraktı gıda peşine düştü, diğer yandan yapılacak olan seçimlere odaklandı. Gıda fiyatlarında o kadar fahiş fiyatlar oldu ki bir türlü seçim atmosferine odaklanılamadı. 

Hükümetimiz vatandaşı bu zor günlerden kurtarmak için bir çözüm buldu. Bu da belediyeler eliyle tanzim satış yerlerinin kurulması oldu. Bu tanzim satış yerleri ile vatandaşa daha ucuz sebze meyve satışı başladı. 

Bu uygulama ile gıdada üretim yerine ithal yolu seçildi. Yani vatandaşa balık tutma öğretilmedi, balık verildi. Bu da bir süreliğine. Yapılan birçok çalışma bu yönde. Sadece günü kurtarmak amacıyla çalışmalar yapılıyor. Çünkü bir taraftan yerli üretim konusunda topyekün mücadele ediliyor, öte yandan gıda ithalatının yapılması meşru gösteriliyor. 

Buna biz sadece siyaset gözüyle bakarız ancak! Çünkü kurulan tanzim satış pazarları her yerde yok. Sadece birkaç yerde bu çalışma uygulanıyor. 

İstanbul'da Ankara'da ucuz sebze meyve satışı yapılırken, Şanlıurfa'daki vatandaşlar neden sebze meyveyi ucuz alamıyor?

Bu tabloya bakılırsa önümüzdeki yıllarda da endişelerimiz oluyor. Çünkü üretime teşvik etmek yerine ithal yolu seçiliyor. Et ithal edildi, buğday ve daha birçok gıda başka ülkeden ithal edildi. 

Halbuki bunun yerine ileriye dönük kalıcı çözümler bulunsa ekonomi daha çok düzene girecek. Yoksa zengin tarım arazilerine sahip ülkemiz, temel gıdasını başka ülkeden ithal etmeye devam edecek.