Bazen son model araçlarıyla geçtiğini görürsünüz, bazen de motorlarıyla ve taktıkları güneş gözlükleriyle de görmüşsünüzdür. Kimden mi bahsediyorum? Ne yaptıkları belli olan, ne de bir işi tam olarak çözdükleri görülmemiş olan zabıtalardan bahsediyorum. Özellikle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine bağlı zabıta ekipleriyle merkez ilçe belediyelerine bağlı zabıtalardan bahsediyorum.
Kelime anlamı olarak zabıta nedir ve ne iş yapar diye sözlükten baktım. Zabıtalar; görevlendirildikleri bölgede kamu düzenini sağlamak, huzuru tesis etmek ve halk sağlığını korumak ile görevlidir diye anlatmış. Benim sözlüğümde ise Zabıtalar, şehir, ilçe ve beldelerde trafiği düzenleme, denetleme ve cezai işlem uygulama yetkileri de vardır. Zabıta belediyelerin kendi içlerinde bulunan özel kolluk kuvvetleridir. Usule uygunsuzluk tespit ettiği işyerlerine kapatmaya varan cezalar uygulayabilir. Buraya kadar her şey güzel. Yani sözlük anlamındaki zabıtaların görevleri güzel ve hoş anlatılmış. İşte burada devreye çok güzel bir ama giriyor.
Nedir bu Ama?
Türk Meydanı ve Arap Meydanı da deniliyor. İlla ki yolunuz oradan geçmiştir. Oradan Şanlıurfa’nın kalbi olan Haşimiye Bölgesine çıkılır. Haşimiye Bölgesinden giriş yapıldığında yeni yapılan 50 metrelik yola çıkılıyor. Giriş veya çıkış yapılan yolun uzunluğu en fazla 1 bilemediniz 1,5 kilometre civarındadır. Bu yol normal şartlarda en fazla 2 dakika da geçilmesi gerekirken 15 dakika ve üzerinde sürelerle geçilir çok kez. Nedeni ise görevi düzenleme ve denetleme olan zabıtaların son model araçları içerisinde hiç bir şey yapmadan beklemeleri olarak gördüm. 1 kilometrelik yolda sağlı sollu park eden araçları zabıta arkadaşlar hiçbir zaman görmemiştir. Arka arkaya sıralanan yollarda trafiği engelleyen seyyar satıcıları da görmemişlerdir. Son model araç içerisinde klimaları çalışan araç içerisinde oturmak daha cazip geliyor bu arkadaşlar için galiba. Sorunsuz bir şekilde yoldan geçildiğinde gördüğüm ise zabıtanın sağda ve solda görevini yapmış olduğu kanaati oluşuyor ben ve benim gibi şoförlerde. Demek ki ilgili arkadaşlar görevlerini yapınca sorun olmuyor.
İşgaller var ama Göz Yumuluyor
Esnafın yol ve kaldırım işgalini 7’den 70’e herkes görüp belediyelere veryansın etmiştir. Bu işgaller Şanlıurfa sokaklarını yürünmez kılan eylem haline gelmiştir. Tam olarak emin olmamakla birlikte sağda solda hemen hemen her yerde bulunan büfe ve karpuz sergileri bakımından Şanlıurfa’mız Türkiye genelinde ilk 3’e girebilir. Belediyelerin aldığı üç kuruş işgaliye parası için bu rahatsız edici tutuma izin veriliyor. Bazı sokaklarda kafeler, kendi kafesinin önünü sokağın ortasına göre kapatmış, sokağın karşısındaki kafe de aynısını yapınca sokağı kullanmak isteyen yayalar esnaftan izin almak durumunda kalabilmekte.
Arabayla park yeri ararken boş yer bulunduğunda ilk görünen şey dükkânın koyduğu sandalye ve duba benzeri şeyler oluyor. Yani esnaf yolu kendine göre sahiplenmiş durumda. Her geçen gün gözüme daha çok batan olaydır. Birilerinin artık dur demesi gerekiyor. Zira kaldırımlarda yürümeye yer kalmadı. Esnafların masalarından, tabelalarından, motorlu kuryelerden sıkılmadık mı? Zabıtalar göreve desem ayıp etmiş olmam değil mi?
Herkesin Hakkını Korumak en Yüce Görevdir
Hemen hemen haftanın her gününde çeşitli bölgelerde pazarlar kuruluyor. Sebze ve meyve pazarının olduğu yerde illa ki tıkanmalar yaşanıyor. Pazara mal getiren pazarcı arabasını yerleştiriyor. Diğerlerinin de araçları var. Al sana mis gibi trafik sorunu. Özellikle akşamüstleri yaşanan bu sıkıntı hiçbir zaman giderilmiyor. Trafiğin haricinde dikkatimi çeken diğer konu pazarcının hakkını koruması gereken zabıtaların işini yapmaması. Pazarda satış yapan pazarcıların ödediği işgaliye parası vardır. Peki, pazarın hemen dışında satış yapan kişiler neden görülmüyor. İçeride satış yapan pazarcının hakkı yenmiyor mu? Zabıtanın bu konuyla ilgili denetimi neden olmaz? Kaldırım ve yol işgallerini göremeyen zabıta arkadaşlar bunları nasıl görecek?
Biliyorum zabıta arkadaşlarımıza çok yüklendim. Yaptıkları güzel şeylerde elbette ki vardır. Yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum. Özellikle sağlık noktasında yaptıkları denetimler hepimizi gururlandırıyor. Ama zabıtaların unuttuğu şey psikolojinin bozulması da sağlığın içerisinde yer alıyor. Trafikte beklemek, kaldırım ve yol işgalleri, klimalı araç içerisinde hiçbir iş yapmadan oturmakta insanın psikolojisini bozuyor. Gözümüze sürekli takılan çekçekçiler, her ışıkta görünen dilenciler, esnafın istediği tabela ve pankartı asması, fiyatlarını aşırı yükselten esnaflar gibi konulara daha girmedim. Başka konularda elbette ki var ama bekleyelim biraz.
Herkesin görevini layığıyla yapmasını diliyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: