Önceki belediye başkanlarının yaptıkları hala gündemde. Nasıl ve hangi akılla yaptıkları bir türlü anlaşılmazken verdikleri kararların sonuçları Şanlıurfa’nın ilerlemesinden çok, gerilemesine neden oldu.
İlçe belediye başkanları için söylemiyorum bu durumu. Gerçi onların verdikleri çoğu kararın yanlış olduğu da ilerleyen dönemlerde anlaşılacak ama o zaman da geç kalınmış olacak. Yatırımdan hizmete, yapılan yapılmayan asfalta kadar görünürde verdikleri karar kadar kapalı kapılar ardından verilen kararlar da bir gün günyüzüne çıkacaktır. Günyüzüne çıktığı zaman da ya efsane başkan denilecek ya da isminin önüne bir lakap takılacaktır. Şerefin tersi, namuslunun tersi gibi lakaplar isimlerin önüne konulacaktır. Ya da saman altından servet götüren yetenekli insan da denilecektir. Bunu zaman gösterecektir tabi.
Önemli birimlere farklı illerden kişiler atandı
Benim asıl bahsettiğim konu daha önceki büyükşehir belediye başkanlarının aldığı ve uyguladığı kararlarla ilgili. Çok değil 4-5 yıl önce Şanlıurfa’da liyakatli insan kalmamış gibi belediyelerin birçok önemli koltuğuna Şanlıurfalı olmayan insanlar getirildi. O dönem bu konu çok konuşuldu. Birçok önemli göreve gelen Urfalılar olmasına rağmen Şanlıurfa’nın Büyükşehir Belediyesi birimlerine farklı illerden zatları koymakta hiç rahatsız olmadı. Onlar rahatsız olmadı ama bu duruma üzülenler oldu. Üzülmek yetmezdi tabi. Bu durum ilerleyen yıllarda Şanlıurfa’nın daha da geriye gitmesinde yani anlayacağınız şekilde bir arpa boyu yol almamasına neden oldu. Bu kararları alan kişilerde halen aktif siyasetin içinde ve yeniden seçilmenin hayalini kuruyorlar. Hayal kurmaktan önce hesap vermek gerekmez mi?
Koskoca Şanlıurfa’da liyakatli adam yok muydu?
Sosyal medyada dolaşırken yaptığı paylaşımları çoğu kez gündem olan Ekrem Arpak’ın bir tweetine denk geldim. Noktası ve virgülüne karışmadan yazıyorum. “Mardin'i dilime doladım mı ama BŞ Belediyemizde insanı anlayacak, kaynak yapacak Urfalı kalmadımı ki Maraşlı adamı orada tutuyoruz. Ayrıca 3 yılın hesabını bi görelim...” Atılan tweetle birlikte uzun süredir aklımda olan yazıyı kaleme almak istedim. Benim de üzüldüğüm hiç hoşuma gitmeyen bir konuydu bu. Suriyeli mültecileri dışarda bırakırsak Şanlıurfa’da nüfus 2 milyona yakın. Bu çok büyük bir insan kaynağı. Bu kadar insan kaynağı olmasına rağmen önemli görevlerde ya da Mardinli insanlar ya da Maraşlı insanlar var. Özellikle Maraşlı insanların çokluğu beni rahatsız etmişti. Sakın yanlış anlamayın beni. Mardinli veya Maraşlılarla alıp veremediğim yok. Sadece göreve getirenler ve onları orada tutanlarla derdim var. Yani koskoca Şanlıurfa’da liyakatli adam mı yoktu da o illerden adam getirildi.
Hac farizasını yerine getirirken bile maaş alıyormuş
Bunlardan biri de kaynak noktasında yani insan kaynağı noktasındaki daire başkanlığıydı. İnsanları sayılara dönüştüren zihniyetin başlangıç noktası olarak kabul edilen o yerle ilgili çok pis kokular geliyor ve gelmeye de devam edecektir. O yıllara gidecek olursak o dönemlerde danışılmayan danışmanlar konusu var idi. Danışman sayısının 100’leri bulduğu hepsine maaş bağlandığı iddia ediliyordu. O tabirde o dönem çıkmıştı. Bankamatik memurları diye. Günümüzde sayısıyla ilgili bilgi vermeyeyim. Sorarsanız bir sonraki yazımda tabi ki yazarım. Danışılmayan danışmanlarla birlikte SSK’da kaydı olan eşe dosta da maaş verildiği yönünde iddialar vardı. Özellikle de eşe hiç hakkı olmamasına rağmen bir de o dönemde hacda olan eşe maaş bağlanmıştı. 5 vakit namaz kılanların alnı secdeye değenlerin bunu yapması tabi ki hoş değildi.
İnsan kaynakları denilince genelde diğer departmanlar tarafından ne iş yaptığı bilinmeyen, kural koydukları için fazla sevilmeyen departman olarak bilinir. Büyükşehir Belediye için çok kritik bir bölüm olmasına rağmen üst yönetimde bu bakış açısı oluşmadığı için önemi fark edilmez. Kimin ne kadar maaş alacaklarına karışmazlar ama kimi işe alacaklarına karışırlar. Bozulma ilk burada başlıyor zaten Büyükşehir Belediye için. Zeynel Başkan ilerisini düşünüyorsa aldığı kararlarla ilerisini istiyor gibi duruyor. Neşteri ilk vuracağı yeri ben gösteriyorum. Hiçbir şeyin hesabını yapamayan insan kaynaklarını istedikleri gibi sömüren birimden başlasın.
Benim naçizane fikrim bu tabi. Gerisi ileriyi düşünen başkana kalmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: