Bir musibet bin nasihattan daha iyi sözü insana çok iyi mesaj veriyor. Ama nedense biz nasihatleri algılamıyor, musibetleri de çok çabuk unutuyoruz.
Ülkemizde zaman zaman deprem başta olmak üzere birçok felaketi yaşıyoruz. Bu felaketler başımıza geldiğinde nerede hata yaptığımızı sorguluyoruz. Yok efendim bina sağlam yapılmamış, denetimler yapılmamış konusu gündeme geliyor. Bundan sonra felaketlerin yaşanmasına karşılık planlar gündeme getiriyoruz ama başımızdan geçen olaylar unutulunca bu planlar da sözde kalıyor.
99 depreminde eksikler hatalar görüldü, buna karşılık deprem konusunda önlemler alınacağı söylendi ancak 24 yıl geçmiş ve kaç tane deprem yaşamışız ama yine sil baştan eksiklerimiz gündemde. Hiç mi ders alınmadı, hiç mi bir çalışma yapılmadı? Yapılmamış işte.
En son yaşadığımız bu felakette yine planlamanın olmadığını denetimlerin yeterince yapılmadığını gördük. Yani hiçbir şey değişmemiş. Bu son felakette de birçok plan gündeme getirdik ama yine bu planlamanın yerini seçim gündemi aldı.
Deprem ve öldürmeyen bina çalışmalarını neredeyse unuttuk daha enkazlar bitmeden. Yine ne kadar hazırlıksız yakalandığımızı gördük. Yine her zamanki gibi eksiklerimizi tartıştık ama tartışmadan öteye geçmedi.
Şimdi İstanbul için risk olduğu söyleniyor. Ama buna karşı önlemlere baktığımızda neredeyse hiçbir çalışma göremiyoruz. Oturup başımıza gelecek olan felaketleri bekliyoruz. Allah göstermesin böyle bir felaket başımıza geldiğinde oturup yine birkaç gün eksiklerimizi tartışıp o defteri de kapatacağız.
Keşke yapılan yolların köprülerin yerine önce insanı yaşatmak amacıyla projeler yapsaydık. Dış estetikten önce keşke temelimizi sağlam yapsaydık.
Acaba insan hayatının bu kadar ucuz olmadığını ne zaman anlarız?
Yorumlar
Kalan Karakter: