3 milyona yakın nüfusuyla Güneydoğu Bölgesinin en kalabalık kentti olan Şanlıurfa’da seçim hazırlıkları son surat devam ediyor. Yaşanan sel felaketine aldırış etmeyen değerli büyüklerim Urfa’da bulunmak yerine Ankara’da ağabeyleriyle görüşme sürecinde.
Yaşanılan süreçte halkın yanında olmak yerine Ankara’da Milletvekili aday adayı olmaya gidenlerin nasıl vekil adayı olmalarının yanı sıra bu milletin nasıl temsilcileri olacak onu anlamış değilim.
Söz konusu ehliyetin ve liyakatin aranmadığı her şey de olduğu gibi siyasette de söylediğim şeylerden bir gıdım yok. Ehliyet liyakat bilgi, kültür bunlardan yoksun kaç vekil aday adayı olduğunu sorsam hepiniz hiçbirinde yok dersiniz. Fakat gel gör ki parti fark etmezsiniz herkes saydığımı bu özellikler yerine kaç nüfusa sahip nerelere etki edebilir.
Partiye ne kadar yardım yapacak gibi unsurlar ele alınıyor. Ne yazık ki bunlar kaide alındığı zamanda gelen adaylık verilenler seçim döneminde harcadığını vekil olduktan sonra çıkarmaya çalışıyor. Ve bu yüzden bu kent bir türlü gelişmiyor. Büyüyor büyümesine fakat gelişmiyor. Oy potansiyeli her geçen gün yükselen bir kentte gelişimin ve değişimin olmaması seçtiğimiz kişilerden ehliyet ve liyakat aramamamız.
Hangi aşiretin ağası bizim neyimiz gibi söylemlerle seçme hakkımızı kullanıyoruz. Bu şehrin seçmeninin yüzde doksanı da hatır için oy veriyor. Bir işimizi görür şunu öyle yapar bakarsın iş imkanı sağlar. Yani torpilden yakınırken bizleri torpille işe koyacak insanları başımıza getirmeye çalışıyoruz. Ondan bu şehirde birçok şeyin suçlusu bizlerin kendisiyiz.
Onun için yaşanılan durumu baz aldığımız zaman ilk önce kendimizi sorgulamamız gerekir. Bizlere fayda sağlam yerine memleket için çalışacak ehliyet ve liyakat sahibi insanları meclise yollamamız gerekiyor. Onun için bu coğrafyanın gelişmesi için aşiretçilik yerine bilgi kültür sahibi insanlara yönelmemiz lazım. 2 üniversite bitirmiş adamın okuma yazma bilmeyen birisinin önünde el pençe durması tüm değerlerimizi ciddi şekilde kötü etkiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: