Mutluluk, bir yastıkta kırk yıl mı?
Eski evliliklerin çoğunun uzun sürmesinin nedeni istisnalar hariç, çiftlerin uyumundan ziyade, genelde kadının çaresizliğinden kaynaklanmasıdır. "Bir yastıkta kırk yıl" gibi romantik bir yanı yok bunun.
Evliliğini bitiremeyen, dört duvar arasına sıkışmış kadının çaresizliği vardır.
Hiçbir eğitim almadan, çocuk denecek yaşta evlendirilmiş,
Çoluk çocuğa karışmış, aile evine dönemeyen,
Mesleği ve geliri olmayan kadınlarımızın çaresizliğidir bu.
Bir kez olsun sevgiyle dokunulmamış,
Güzel söz işitmemiş, dişi olduğunu hissedememiş, beğenilmemiş, saçı okşanmamış, kendisi için yaşamamış annelerimizin, teyzelerimizin kavrulup gitmiş hayatlarının çaresizliği var, bu nokta koyulamamış evliliklerde.
"İçkisi yok, kumarı yok, evine bağlı" sözleriyle büyütülmüş evliliğin, çift olmanın bundan ibaret olduğunu düşünen ebeveynlerimiz.
Bu devir bitmiştir artık. Güçlü, bilinçli, eğitimli kız çocukları yetiştirmek zorundayız, bir erkeğin insafına hayatını teslim etmesin, kendi ayakları üzerinde de durabilsin, gerektiğinde istediği seçimi yapabilsin diye.
Aile kurumundan daha kutsal bir şey varsa, o da insanın insanca yaşama hakkıdır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: