Cennet ve Cehennemden giriş-çıkış var mıdır 2?
b) "Âhiretteki gökler ve yer durdukça..." Âhiretin Kur’an ve sünnetten anlamı ve anlaşılanı sonsuz olduğuna göre, inkârcı ve müşrik bedbahtlar da aynı şekilde cehennemde sonsuz olarak kalacaklardır.
Ahiretteki gökler ve yer için bir başka ayete baktığımızda: "O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hâkim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar." İbrahim 14/48)
"Rabbinin Dilediği Hariç" istisnası ile ilgili olarak da az veya çok bazı farklı yorumlarda bulunmamız mümkün.. Bunlardan kısaca üç ayrı yorumda bulunalım.
a) İlk akla gelen, açık olan bir mana: "Cenabı Allah(cc) dilediği takdirde bu ebedîliği bir süre sonra sona/erdirebilir veya erdirecek" demektir.
Bu durum ehli iman için işledikleri suçlardan dolayı, hak ettikleri bir kısım cezadan sonra, iman etmelerinin neticesi ve işledikleri hayır ve hasenat karşılığı, cennette ebedi kalmak üzere konulacakları anlaşılmaktadır.
Aynen bunun gibi, ehli cehennemîn de işledikleri bir kısım insanlığın faydasına olan icat ve hayırlı icraatları karşılıksız kalmayacak, hak ettiklerinin mükâfatını gördükten sonra ebedi kalacakları cehenneme konulacaklarını hatıra getirmektedir.
b) Allah dilediği kimseleri orada ebedî kalmaktan kurtaracaktır.
Bu da bazı imanı zaif olan günahı kebairi bir veya daha çok defa irtikap etmiş cehennemlikleri, ebedî kalmaktan kurtaracağı ihtimalini hatıra getirdiği gibi, kebairi işlememiş Müslüman olmayanları da cehennemde; ebedi azap/ateşte bırakmayacağı anlamına geldiğini düşündürmektedir. "Allah dilerse" iman etmedikleri için cehenneme duçar ettiği gibi kebair/suç işlemedikleri için de cehennemde azap etmeyebilir. Çünkü o işlenmemiş bir suçtan dolayı hiç kimseyi cezalandırmaz.
Mutlak adaletin sahibi ve tüm evrenin maliki olan Rabbül alemin bu konuda şöyle ferman buyurur: "Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir. Ama kullarının inkâr etmesine razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O da size yaptıklarınızı haber verir. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir." (Zümer 39/7;)
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. ( En'âm, 6/128)
Şüphesiz ki Allah istediğini yapma gücüne sahiptir; O'nun için hiçbir engel söz konusu değildir; ancak müşrik ve inkârcıları iman etmedikleri için ebediyen affetmeyeceğini, bunların ebedî olarak cehennemde kalacağını çokça Âyatı Kur'an'iyede açıkça bildirmiştir. “Kim de Allah’a ve Peygamberine isyan eder ve O’nun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedî kalacağı cehennem ateşine sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.“ (Nisa, 4/14 ) ve “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür.” (Nisa, 4/116)
c) Düşünüp tefekkür ettiğimizde: Müfessirlerin verdikleri manayı anlamaya çalıştığımızda; aklımıza gelen bir başka yorum ise şöyledir.
Bedbahtlar/ateştekiler:
1- Günahkâr müminler,
2- Müşrik münkirler ve
3- İnkârcı kafirler, olmak üzere üç kısma ayrılır.
Bu istisna-i olan durum müşrik ve inkârcıları değilde günahkâr müminleri ifade eder. Bunlar işledikleri bir kısım günahların karşılığı olarak, hak ettikleri cezayı belli bir süre cehennemde kaldıktan sonra, Yüce Allah'(cc)ın emir ve iradesi ile bunlar oradan çıkarılıp artık ebedi olan ahiret yurdunda cennete yerleştirilecek. İnkârcı ve müşrik bedbahtlar ise ebedî olan ahiret yurdundaki mekanlarında; dünyada iken kendi tercihleri olan veya inanmadıkları cehennemde ebediyen kalacaklardır.
Aslında her üç yorumumuz da farklılıklarıyla beraber bir diğerinin mütemmimi olarak görülmektedir. Çünkü nihayetinde esas olan mesele: Müminlerin ebedî olarak cennette, inkârcıların ise ebedî olarak cehennemde kalacaklarını açıkça İfade eden çok sayıda âyetler vardır.
Ayrıca son olarak iki ayet daha zikretmek isterim: "Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır." (Mâide 5/119;) ve “Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.” (Cin 72/23;)
Baştan beri konumuz ile ilgili ayetlerin tefsir ve tercümelerini dikkatlice araştırmaya, anlamaya çalışmamızı devam ettirmemiz önemlidir. Rabbimize sonsuz hamd ederek, Resulüne salat ve selam getirerek ve siz değerli okuyucularıma saygı ve hürmetlerimi ileterek makaleme son vermek istiyorum...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: