Edebi Söz Harmanı(16)

Hâ­ki­me yar­dım ilim, maz­lu­ma des­tek ada­let ve mağ­du­ra kuv­vet imkân ile olur.

Baş­ta­ki­le­re en büyük des­tek sa­de­ce doğ­ru­la­rı al­kış­la­mak değil. Belki daha da büyük des­tek ilim ve insaf ile yan­lı­şı­nı gör­dür­mek­le müm­kün­dür.

Bir şey­le­rin yan­lış git­ti­ği­ni dü­şü­nü­yor­sa­nız ken­di­ni­zi kont­rol edi­niz! Çünkü top­lum, dü­zen­li bi­rey­le­rin bir­li­ğiy­le dü­ze­lir.

Dü­rüst­le­rin ba­şı­na ha­in­ler ge­le­mez.. Ha­in­le­rin ba­şı­na dü­rüst­ler zaten gel­mez. "Her nasıl ise­niz öyle idare edi­lir­si­niz!"

Fiili ve kavli dua it­ti­fak/it­ti­ha­dı ge­ti­rir ve it­ti­hat mu­zaf­fer olan or­du­la­rın en büyük şifre ve şe­ref­len­dir­me­si­dir.

Her türlü inkâr, asi­mi­las­yon ve imha za­lim­li­ği­ne karşı en büyük duruş: Ken­di­ni ve Rab­bi­ni hak­kıy­la ta­nı­mak­tır.

Küfrü, zulmü, şirki ve her türlü ge­ri­ci zalim fa­şiz­mi mağ­lup et­me­nin yolu; hakkı ba­tı­lın sav­le­tin­den kur­tar­mak ile müm­kün­dür!

Dün­ya­da dev­ri­len ekser sis­tem­ler/dev­let­ler: Ba­şın­da­ki ida­re­ci­le­rin muh­taç­la­rın al­kış­la­rı­na al­dan­ma­la­rın­dan­dır.

Ada­let­le si­gor­ta­lan­ma­yan si­ya­si-sos­yal hiç bir dev­rim, de­ne­yim ve yö­ne­tim, başta uzun va­de­li ka­lı­cı kı­lı­na­maz!

Zin­dan­la­rın, ha­pis­ha­ne­le­rin, has­ta­ne ve ma­za­ris­ta­nın ço­ğal­ma­sı; bir ül­ke­de ada­le­tin çü­rü­müş­lü­ğü­ne en büyük de­lil­dir.

Hak­kın hâkim ol­du­ğu yerde, za­li­min zin­dan­da dahi yeri olmaz. Zira hak­kın hü­küm­ran­lı­ğı al­tın­da zulme zemin kal­maz!

Tuz, mik­rop­lar­la sa­va­şa­rak çü­rü­me­yi en­gel­le­di­ği gibi, ada­let des­pot­lar­la mü­ca­de­le ede­rek ez­me­yi/ezil­me­yi en­gel­ler.

Ül­ke­niz­de, ba­şı­nız­da­ki­le­rin adil ol­ma­sı­nı is­ti­yor­sa­nız, ara­nız­da ada­let­le ve mer­ha­met­le ha­re­ket edi­niz!

Her­han­gi bir ül­ke­de, adil olan hâkim ve sav­cı­la­rın sa­yı­sı art­tık­ça; baş­ta­ki­le­rin ada­let­le ül­ke­yi yö­net­me­le­ri ko­lay­la­şır.

Adil olan baş­ta­ki baş­lar; dün­ya­da ha­yır­la ve ah­ret­te cen­net ve ce­ma­lul­lah ile müj­de­len­me­ye değ­mez mi?

Zalim he­ge­mon­ya­sı­nın de­va­mı ve nef­si­nin kah­ya­lı­ğı­na Kur'an, sün­net ve ha­di­si yo­rum­la­yan­lar; al­çak­ça kerih ve küs­tah­tır­lar?

Helal ve haram: Kur'an ve sün­ne­tin dı­şın­da; hiç bir be­şe­ri kanun, yasa, tüzük ve hüküm ile be­lir­le­ne­mez!

Bir ül­ke­de yıl­lar­ca zekat, fitre, sa­da­ka­ya muh­taç va­tan­daş­lar varsa, orada adil hâ­kim­ler ve helal zen­gin­ler­den bah­se­di­le­bi­lir mi?

Lüt­fen dü­şü­ne­lim! İda­re­ci­ler ada­let­le hük­me­der­ler­se ve zen­gin­ler he­lal­den ka­zan­sa­lar: Emi­nim ki pek kısa bir zaman sonra; zekat, sa­da­ka ve fitre ve­ri­lecek fakir bu­lun­maz!

Us­ta­nın elin­de ip ve şakul ne ise, her in­sa­nın elin­de ilim ve hak yol odur.

Si­ya­si, eko­no­mik, sos­yo­lo­jik ve psi­ko­lo­jik rö­vanş ile ha­re­ket eden hur­da­cı­la­rın hırs­la­rı dün­ya­mı­zı ra­hat­sız edi­yor!

Lüt­fen dik­kat! Gü­nü­mü­zün çağ­daş, me­de­ni dün­ya­sın­da(!), Kur'ana karşı sa­va­şan sis­tem­le­rin mu­ha­fa­za­sı için; ölen veya öl­dü­ren za­lim­le­re, cen­net­te pay ayı­ran­la­rın or­ta­çağ ge­ri­ci papaz ve ha­ham­lar­dan ne farkı var?

Is­la­ma göre küfüv bir eş ve helal aş, işe uygun iz­di­vaç et­me­yen­le­rin, son­ra­ki ya­şa­mı ne kadar sulh için­de ola­bi­lir?