Edebi Söz Harmanı(30)
Ey millete zorba olan kanunlarını hak-hukuk olarak dayatanlar! Ve hatta her dediğini yerine getirilmesi gereken bir emir, buyruk olarak hak iddia edenler! Ve kendilerini layüsel konuma getirerek, hukukun dışında tutan ceberutlar! İyi biliniz ki "Rabbim sizin ne yaptığınızı çok iyi bilir." (ŞUARÂ,188)
Eğer Cenabı Allah’(cc)ın sosuz güç ve kuvvetini, nihayetsiz ilim ve hikmetini, zerreden tüm kâinatın kürelerine kadar olan ilim ve merhametini görmek isterseniz araştırınız, inceleyiniz ve anlamaya çalışınız . "Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerinin ki tuzlu ve acı olan iki denizi birleştirip, tuzlu su ile tatlı suyun karışmaması için de, aralarına bir perde koyan Allah’tır. Ve sudan / spermden bir insan yaratıp, onu soy sop haline getiren (ve kıyamete kadar bütün insanları o soydan yaratan, onları kavim ve kabilelere, farklı renk ve simalara ve farklı dil ve isimlere ayıran, bulunduklaru duruma getiren) de Allah’tır. Senin Rabbin her şeye gücü yetendir." (FURKAN,53,54)
Akıl nimetinin idrak etmesi gereken ve gereğini yapan en önemli meselelerden biri imanın mükâfatı sadece ahrette değil, hem dünyada ve hem ahrette: "Demek, iman bir manevi tûbâ-i cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise manevi bir zakkum-u cehennem tohumunu saklıyor."(RNK) İmansızlık noktasında ahret için cehennem haber verilirken, dünya için dahi “Allah inkârcıların kalplerini mutsuz kılar.” (A’RAF,101) ayet ile ortaya konulmuştur.
İnsanlar imtihanda oldukları için sürekli farklı noktalardan sınanırlar. Allah tüm insanlara eşit mesafede ve şartlarda uyarıcılar göndererek ikaz ve işaretlerini göndermiş. İmtihan sorularını farklı şıklara ayırmış. Ve her şıkkın kendince notuna göre kazanmalarını belirtmişken tercih cüzi iradelerine bırakılmış. Zalimler ve mazlumlar için dünya ve ahrette neticeyi yaratan bizzat cenabı haktır. “Onların başına gelen felâket, (hak ettikleri cezayı yaratmak) Allah tarafındandır.” (A’RAF,131)
Ey Allah’ın yüce şanıyla şereflenmiş müminler! Sakın zalimlerin sizin hakkınızda verdikleri kararlara bakarak umutsuzluğa kapılmayınız. Ve sakın inanılması gereken inancınızdan asla vazgeçmeyiniz! Bildiğiniz doğru olan karardan ve inandığınız ihlâslı imanınızdan asla geri dönmeyiniz! Onlar niçin, nerede, neye karar verirlerse versinler; ilahi adalet ve kudretin kalemiyle yazılan kaderi mutlağı değiştiremezler. “Allah (hakkınızda en doğru olarak) karar verenlerin en iyisidir. Rabbimiz bilgisiyle her şeyi kuşatmıştır.” (A’RAF,87-89)
Yeryüzünde fertler, cemaatler, toplumlar, topluluklar, milletler, ülkeler görürsünüz, bazıları sapık oldukları halde ellerindeki iktidarın kuvvet ve imkânlarıyla, doğru olan hak ve hakikatin nurlu ve aydınlık yolunda olanlara sapık, serseri, eşkıya ve terörist muamelesi görürler. “Kuşkusuz, Rabbin yolundan sapanı da, doğru yolda olanı da çok iyi bilir. Göklerde olanların, yerde olanların hepsi Allah’ındır. Allah, kötülük işleyenleri yaptıkları kötülüklerden dolayı cezalandıracak ve güzel davrananları da, daha güzeliyle ödüllendirecektir.” (NECM,25)
İlk insan ve ilk peygamber Hazreti Âdem’in kendisi ve eşiyle birlikte imtihanın sırrına vakıf olma hususiyetiyle, ilahi yasağı çiğneme noktasına geldiğine göre, her birimizin; büyük-küçük bir kısım hataları yaşama, günahları işleme durumuna düşme ihtimalimiz vardır. Hiç kimseyi tövbe edip yanlıştan döndükten sonra, daha önceki hatalarını sürekli yüzlerine vurarak suçlayıp durmayınız! “Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Allah, sizi topraktan yaratırken ve annelerinizin karnında cenin halindeyken bile, sizi en iyi bilendir. Allah, sakınanların kimler olduğunu çok iyi bilir.” (NECM,30,31,32)
Evet, Kur’an’ın beyanıyla; bir kısım insanlar Karun gibi düşünüyor ve inanıyorlar. “Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendisinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkârlardan günahları sorulmaz. (Allah onların hepsini bilir) (KISAS, 78) Şimdi ey aklına, gücüne, servetine, iktidarına inanlar! "Aklınızı başınıza toplayın, âlemlerin Rabbi olan Allah, size özgürlük vermeseydi, sizler hiçbir şey yapamazdınız!" (TEKVİR,29)
Kuranın ayetleri ve onun uygulaması olan peygamberin sünneti ve en mükemmel tefsiri olan hadisi şerifler bize hem dine ve hem de dinde zorlamanın olmadığını beyan buyurmaktadır. Bunlardan bir örnek verecek olursak: İnsanoğlunun işaretleyeceği şıkka göre netice alacağı beyan edilmektedir. "Allah sapıklığı tercih edeni sapıklığa, doğruluğu tercih edeni de doğru yola iletir. Rabbinin (yeryüzündeki geçmiş, şimdiki hal ve gelecekteki tüm ordulara gücü yetecek) ordularının sayısını Kendisinden başkası bilmez." (MÜDDESSİR,31)
İsteyen herkes kendine, evladına, cemiyetine, örgütüne, derneğine, federasyonuna, partisine, koalisyonuna, hükümetine ülkesine, devletine herhangi bir isim koyabilir. Esas mesele isim-cisim değil, içeriğinin ilahi meşruiyete uygun doldurulmasıdır. Veya zalimlerin ezmek istedikleri mazlumlara uygun buldukları isim ve sıfatlarla anmaları hiç önemli değil. "Doğrusu, senin Rabbin, kimin yoldan sapmış olduğunu da, kimin dosdoğru yolda olduğunu da çok iyi bilendir."(KALEM,7)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… “ Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler/milletler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız, takvaca (Allah'a yakınlık ve insanlara faydalı olma noktasında) en ileride olanınızdır.“ (HUCURAT, 13)
Vahyi ideolojileştirmeye, felsefileştirmeye, millileştirmeye çalışan gafiller bilmelidir ki "Şüphe yok ki, Kur'an'i biz indirdik, elbette onu (ilk indirildiği günkü gibi lazım ve elzem, hükmü tüm zamanlara geçecek şekilde ilmi hakikatlere uygun ve mutlak adalet ve evrensel hukuka göre geçerliliğini kıyamete kadar) yine biz koruyacağız!" (HİCiR, 9)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: