Edebi Söz Harmanı (35)

Aldattıklarınız, Mahkeme-i Kübra'da adl-i ilahinin divanında yargılanmanız da aldatıcı birer hain olduğunuzun şahitleri olarak hazır bulunacaklar!

Aldatılabilen halkın neyi gördüğünün ötesinde, hiç bir şekilde aldanmayan ve aldatmayan Hakkın neleri gördüğü daha önemli olduğu asla unutulmamalı!

Hukukun mimarisini siyasi parselleyenlerin misali, mücavir alanları; mafya müteahhidinin gece kondu parselasyonlarıyla işgal edenleri gibidir.

Karıncalar, akrepler, yılanlar dahi yurdunu-yuvasını sever.

Mesele yurttaşın sevilmesi, mutlu, müreffeh bir hayatta adil bir hukuk ile korunmasıdır.

Başkasının küsuratlı/zelle kusurlarını arayanlar, kendi kebair/kocaman günah ve kusurlarının toplamını dahi görme imkânı bulamazlar!

Ey nefsim! Ölümün buz-donuk yüzüyle karşılaşmadan, ciddi özeleştiriyle, kendi (günah sevap) gerçek yüzünle karşılaşmaya kararlı bir biçimde hazır ol!

Dikkat ediniz! Kişiyi inandığı Hak Davası'nın hizmetinden alıkoyan her şey, onu bir müddet sonra himmete muhtaç bir zavallı haline getirebilir.

Empoze kültürü baskısıyla empati yapamayan ilim erbabı Seyda, Molla, Hoca, unvanlı veya unvansız akademik kariyerlere yazıklar olsun!

İslam'ın bir tek bedeni, binlerce uzvu var. Tüm uzuvların barış içerisinde sulha çalışması, aynı bedenin sağlığı ve selameti içindir.

Bizi yok etmek isteyenin kimliğine, kişiliğine bakmadan gereğini yapmak zorundayız! Her zalim birer Hülagu-i, Cengiz'i Dehhak'i Firavni, Nemrud'i karakter taşır!

Müslümanların dikkat etmeleri gereken çok önemli noktalardan biri, Dünya Deccalizm Treni'nin Lokomotifi: İslam Ülkelerindeki Süfyanizm Trendi'nin ta kendisidir. Dinler arası diyalog ve inanç turizmi perdesi altında Laisizmin tezgâhında Kemalizm'in üstatlığında yeniden güncelleştirilmeye çalışılmaktadır!

Zalimler azdıkça mazlumlar daha çok cesaretlenir, mazlumlar cesaretle birleştikçe zalimlerin sonu daha erken yaklaşır!

Tarihe aşina olanlar bilirler. Böyle kanlı devir ve dönemler; var olan düzenlerin iflası ve var olacakların ifasının başlangıç ifadesidir!

Emin olunuz ki insanlık; yeniden İslam'ın o pak-u berrak yüzüyle ve eşsiz rahmani olan adalet ve hukukuyla aydınlanmaya adaydır! Tarih laboratuarının deneysel tekerrürü bunun müjdecisidir.

Biz bu şerefe nail olamazsak "Allah dilerse bir münafık/müşrik'in eliyle dinini hakim kılar!" ve "Şüphesiz onun gücü her şeye yeter!"

İslam düşmanları, düşmanca karşı çıkışlarıyla Müslümanlardan daha fazla dünya insanlarının dikkatlerini Kur'an'a ve onun nizamnamesi olan İslam Dinine çekmektedirler!

Virüs üretenler antivirüsü de üretirler."Radikal İslam" kimin projesiyse "Ilımlı İslam" aynı batıl projesinin antiradikal uydurmasıdır! İslam Kur'an olduğuna göre; (haşa) ılımlısı, serti, katısı, yumuşağı... olabilir mi?.

İslam Dini: İlahi vahi olan Kur'andır. Onun birinci elden uygulaması Sünnet, ilk tefsir ve tercümesi Hadis-i Şeriftir!

Kur'ani metot: Her sınıfın evsafını ortaya koyar. Tüm terörist faşistleri, emperyalist, materyalist, kapitalistleri ismen zikretmez, bazen sadece birer örnek verir.

Zulme dayalı yapılanmalar, devletler nihayetinde çok kötü yıkılır. Adalete dayalı olanlar bazen sendelese, za'afa uğrasa bile yıkılmaz, bir yolunu bulur yeniden ayağa kalkar.

Ulusal, milliyetçi, etnik temellere dayalı üniter faşist yapılanma ve devletlerin adil olmalarının imkân ve ihtimali yoktur!

Bünyesinde yaşayan tüm halkların, vatandaşların inanç ve kültürel değerlerine saygılı olmayan yapılanmalar ve devletler, elbette en açıkça tarif edici kelime ile zalimdir!

Milletlerin milli kültürel değerlerden bir kısmına milli kutsallık atfedilmesi, dini kıstaslar açısından kutsal hükümler anlamına gelmez.

Zorla dayatılan, benimsetilen inançsal usul ve esasların hiç biri İslam'ı/Kur'an'i değil. İslam'da teklif var, akla kapı açılır lakin zorlama yoktur.

Devleti kutsadıktan sonra, uğruna insanları kurban etme geleneği İslam öncesi dönemin inanç ve yaşam biçimidir.

Kur'ana dayalı olsa dahi, hiç bir devlet kutsal değil. Nihayetinde tüm devlet yapılanmalarının bir kısmı beşeridir! Kutsal olan bizzat Kur'an'dır ve Kurandan alınmış ilahi hükümlerdir.

Her İslam Ülkesi İslam Devleti değil. Bir mezhebe dayalı İslam Devleti dahi Kur'an Devleti değil. Yasaları Kur'an'dan, kanunları ve hukuku sistemi Sahih Sünnet ve Hadise dayalı olan devlet yapılanmasına İslam'i/Kuran'i Devlet denilebilir.

"İslam Devleti" ayrı, halkları "Müslüman Ülke" ayrı bir durumdur. Bir ülkenin mahiyeti: Hukuk, ticaret, siyaset, aile düzeni… devletin rejimi talimatnamesine göre şekillenir.

Dünyanın en karma beşeri ideolojik haritası hükmünde olan bir devlet yapılanmasını "İslam'mış" gibi göstermek İslam'a en büyük hakaret ve en alçakça hıyanettir!