Her gün, yıl, asır kalıcı bir adil Barışın zaman ve zemini olsun
Ve savaş: zalimlerin ortak otlağıdır!
Tarihin tekerrürü ile sabittir ki: Tüm savaşların sonuç bildirgesi; er veya geç, barışın başarılı zaferiyle neticelenmiştir. Barış tüm savaşların kaçınılmaz kazanımı(!) olan kazananlarının son kaleleri ve kaderidir.
Barış: Kendisine küfredenlere öfke duymaz, kin ve adavet beslemez, kızmaz, darılmaz. Onların bu zavallı hallerine belki sadece acır. Hidayete gelmeleri için dua eder ve “barış” barışı tanımaları için fırsat tanır.
Çünkü Barış; o çok iyi bilir ki pek yakın gelecekte en çok kendisinden özür dileyecek olanlar, daha evvel kendisine en çok küfredenler olacak! Pişmanlık merdiveninin basamaklarından çıkarken en çok utanç terlerini onlar dökecekler.
Savaş: Kendisine methiye dizenleri gönülden sevmez. Onlara hiçbir zaman güven duymaz. Alkışlar eşliğinde lehine atılan sloganlı çığlıklara sevinmez. Onların bu zavallı hallerine belki sadece acır. Kendisinden vazgeçmeleri için dua eder ve “savaş”savaşı tanımaları için fırsat verir.
Çünkü Savaş; o çok iyi bilir ki pek yakın gelecekte en çok kendisine küfredecek olanlar, daha evvel çokça medh-u sena edenler olacak. Pişmanlık merdiveninin basamaklarından çıkarken en çok utanç perdelerini onlar sökecekler.
Aslında “barış” ve “savaş”; farklı kulvarlarda ve apayrı fuarlarda aynı neticeyi sergileyerek seslendirmektedir.
Çünkü barış; her kötülüğün panzehiri, her kavgayı yutan, her savaşı yontan, her yarayı saran, her türlü kalkınmanın temel harcını koyan, mutlu ve müreffeh yaşamanın ana dinamizmini sağlayan, mülkün temeli olan adaletin uygulanabilmesi için uygun zemin sağlayan, insan olma onuruna yakışır; özgür ve hür olarak mutlu bir hayatın olmazsa olmaz kaide ve kurallarının manzumesidir.
Allah'ını seven adalet temelinde barış istemeli: Dünyasını seven kalıcı ve istikrarlı bir barış istemeli. Ahiretini seven tümüyle ibadetlerini sağlıklı yerine getirebilmek için barış istemeli. Hasılı kelam; şahsını, ülkesini, milletini, devletini seven, sayan her kes ve kesim… barışı en yüksek perdede seslendirmeli.
Maddi ve manevi huzur ve mutluluk isteyenler: Barışa acil bir tarz ve tonajla önem vermeli ve mutlaka en olabilecek kadarıyla katkı sağlamalıdır.
Çünkü Savaş: Zalimlerin, kan emici vampirlerin, talancı sömürgecilerin, sultacı diktatör saltanat tapınakçıların mevsimine göre; bazen “dağ-ova-yayla-deniz ve şehir" otlakları ve bazen beslenme mutfağı, mahzeni ve ambarları dır.
Oysa Barış: İnsanlığın ve bilhassa mazlumların Newrozu Sultanisi, en Ruşen olan roşanı, iyd'ı bayramıdır. Zalimlerin, kan emici vampirlerin, talancı sömürgecilerin, sultacı saltanat tapınakçıların mevsimine göre; zalimler için işkenceye dönüşen “amellerinin cinsinden” fiillerinin karşılığı olan müstahak oldukları cezalarıdır.
İslam: Zenginlerin helal bir zeminde kazanabildikleri kadar; “helal dairesi keyfe kâfidir” noktasından hareket ederek, harama sapmadan kazanmaya devam etmeleri ve fakirlerin isyana varmadan, elindeki imkânları sonuna kadar kullanarak, bu olumsuz noktadan çıkma gayretlerinin teşviki, destekçisi ve teminatıdır.
Çünkü İslam Barış Dinidir. Furkan; “Kara'e-Oku” Emri İlahi olan Kur'an-i Kerim, Hikmet ve Şeriat Kitabı olarak; savaş/cihat ayetleri dâhil, adaleti yerleştirmek amacını ikame etmek için barış yasalarının ve “kişiye ancak çalıştığının karşılığı vardır” ve “hiç bilenlerle bilmeyenler (çalışanlarla, tembeller, adil olanlarla zalimler…) bir olur mu? Daha nice soruların cevabının mecmu'u dır.
Şanı Yüce olan Rabbimiz, Mabudumuz; nefsimizi ve neslimizi hak ve adaletin gerçek yolu olan İslam'ın ki zaruret hâsıl olunca; “savaşı” dahi adaletin yeryüzünde ihyası, mazlumların haklarına kavuşması için kabul eden, kalıcı bir barış için çalışan ilahi ferman kitapların, peygamberlerin ve onlara tabi olanların yolundan ayırmasın.
Âmin Ya Rabb'el-alemin…!
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: