Terörizmin çıkış sebepleri ve çareleri(10)

Bir ülkede Hak, Hukuk Alarm Çalıyor ise, Mutlaka Adalete Dönmek Gerek!



Herhangi bir ülkenin bir dağında eşkıya veya bir köyü-kentinde nizam, intizam tanımayan birkaç terörist, anarşist... Varsa, ekseriyetle (eğer o mahalde ki yöneticilerin art niyetle, kutsallara hakaret ve isyana teşvik edici hak gasıpçılığı, vatana, millete ihanetleri yoksa) bu durumda suç, kanun ve kuralları, yasaları ihlal edenlerindir. Elbette ki o ülkenin sorumlu ve konu ile ilgili yetkilileri, yasalar çerçevesinde bu eşkıya teröristlerle en etkin şekilde mücadele etmeleri görevleri gereğidir.



Eğer bir ülkenin coğrafi birçok dağları, ovaları köy ve şehirleri, çok önemli bazı kurum ve kuruluşlarından birden fazla terörist birey, gurup ve örgütler örüyor, eşkıyalar türüyorsa evvela ciddi manada düşünmek lazım. Ve hiç ara vermeden genel manada yürütme, yasama, yargılama sistemini yeniden dizayn etmek gerekir. Bilhassa, acilen hukuk ve adalet sistemi ile eğitim ve öğretim sisteminin o ülke ve öncelikle o bölge insanlarının tarihsel ve sosyokültürel dokusu ve genetik kökenleri maddi ve manevi aidiyetlerine uygunluğu, yeterince araştırılarak uyumlu olup olmadığı soruşturularak acilen gözden geçirilmesi lazım ve elzemdir.



Dünyada birçok devlette, gerek bizim ülkemiz ve gerekse doğu veya batı mukallidi bazı İslam ülkeleri, kuruluşunun hemen akaibinden başlayarak, sürekli aynı meseleler etrafında öbeklenen problemlere karşı, ısrarla çözümsüzlüğe direnmeleri akli, ilmi, ahlaki değildir. Gayri sahih siyasi, idari sistem ve rejimler çare olmadığı gibi, yapay gündemlerle belli bir kast ve art niyet aranmaksızın safdilane haşa kadere bağlamanın da, ne dini ne dünyevi hiç bir bilimsel, tarihsel, hukuksal dayanağı ve anlamı yoktur.



Aynı biyolojik familya DNA ve genetik köklere sahip olmayan hayvanlar ve bitkilerin dahi, tarihsel rejim/sistemlerindeki doğasına olan aykırılık sebebiyle, kültürel döllenme ve aşıları ya olumlu, faydalı bir şekilde sağlanamaz veya kısır kalmaları söz konusudur. Ve hatta günümüzde gelişmiş birçok ülkede, bilimsel tarla ve tarımın daha etkin ve verimli kullanılması için toprak, su, tohum, gübre/besi ve ilaçlamalar için devasa laboratuarlar kurulmaktadır. 



Yapılan bilimsel ve teknik tahlil ve teşhisler konularak tarım, ziraat politikaları geliştirilmekte. Bu minval üzere çağdaş reçeteler sunulmaktadır.



Bitkiler ve hayvanlar alemindeki bu biyolojik şeriat, insanlar aleminin hem biyolojik ve hem sosyolojik, kültürel sistemleri açısından da farklı değildir.



Özetle öze dönecek olursak, herhangi bir ülkede veya bizim ülkemizde bireysel, toplumsal veya ülkesel çapta ve hatta küresel ölçekte herhangi bir sorun varsa ki vardır. Ve hayat devam ettikçe beraberinde bazı çözülmesi gereken problemler olabilir. Bu hallerde, niyet halis, yöntem akli ve yönetim ilmi/bilimsel ekipmanlarla çözüm odaklı çalışılınca halledilmeyecek sorun çözülmeyecek problem kalmaz. Allah'(cc)ın insana verdiği cüzi irade ile uyulması halinde kendisine ait Rabbani, Rahmani külli iradesi emri ve izniyle, her derdin devası, her sıkıntı ve darlığın üstesinden gelinir. İnşallahu Teala.