Toplumsal Boyutuyla Değişim (2)
Bilinen tarihi bir realitedir ki 17. yy'da mekanik bilimin gelişim ve dönüşümünde meydana gelen değişimle birlikte ve bu gelişmeler, 18. yy’da daha hızlı ve biçimsel, farklı olarak çıkışı sosyal mekanist öğretim ve eğitimin doğmasına zemin hazırladı. En önemli Sosyoloji Ekolleri içerisinde beliren ve önemli biri olarak tarihte yer alan “mekanist okul”, fertleri birer hücre, molekül ve atomlarla, cemiyetleri, toplumları da her birini birer med-cezir olayı gibi itim ve çekim ilahi olan hüküm ve icraatı doğal yasalarıyla izah eder.
Bilhassa bilimsel açıdan biyoloji ve antropolojide ki neticeye ulaştırıcı tüm gelişmeler: Organizmacı, bio-organik, bio-metrik ve antropo-metrik gibi değişim ve dönüşüm noktalarının elle tutulur sonuçları, çeşitli sosyoloji eğitim ve öğretim okullarının oluşum sürecine zemin hazırlamış ve neticede bu eğitim-öğretim yuvalarının kurulmasına ciddi katkılar sağlamış olarak önemli bir kısım bilimsel çevrelerce kabul görmektedir. Ve yine bu manada bir kısım akademik gurup ve çevrelerce Darwin’in “evrim teorisi”, bile toplumsal versiyonun bir tarafını etkileyerek teorinin pratiğe geçişi olarak sosyal bilimcilerden bir kısım darwinistlere kuluçkalık yaptı denilmekte.
Pek ala biliniyor ki değişim ve dönüşüm anlamında 19. yy modernite ve beraberinde ilmi kurumsallaşmaların birer kimlik olarak disiplinize edilme açısından kendi çağında zirveye ulaştığı bir yeni yüzyıldır. Meydana gelen gelişmelerden birçok bilim gibi değişim ve dönüşümün simgesi durumunda olan sosyolojinin de bir modern bilim olarak doğuşu ve gelişme göstermesi, süreç olarak bu tarihi yüzyılda gerçekleşti.
Şüphesiz her ilmin kendisi, kanunları Cenabı Allah tarafından vaaz edilerek yaratılmış ve onları arayıp bulmak, konuşulur ve kullanılır hale getirmek güç ve imkânı yine Rabbül alemin tarafından “muhakkak ki biz insanı en güzel/mükemmel donanımlara sahip bir surette/karakterde yarattık” ifadesiyle bu en yüce ve ali değer insana verilmiş. Bu manada sosyolojinin tabiri caizle günümüz ifade şekliyle patenti ve isim babası Comte, doğan bu yeni ifadeye sosyoloji adını vermeden önce, fizik alanındaki gelişmelerin bir başka alanda yansıması olarak, ne gariptir ki sosyal fizik adını koymuştur.
İlahi yasa dediğimiz, tabiat ve doğa bilimlerindeki bu hızlı örün artışları, hormonel ve genetik müdahalelerdeki gelişmeler, ve aynı zamanda çağdaşlaşan dönemin eş gelişim ve dönüşümü olarak sanayi devrimi ve psikososyal ve ekonomik olarak meydana getirdiği bazen refah, huzur ve umut ve bazen oluşturduğu toplumsal fay kırılmalarla meydana gelen buhran, toplumsal hareketler, sömüren ve sömürülen toplumlarının değişim ve dönüşümlerinin araştırılması, incelenmesi ve doğru bir şekilde neticenin ortaya konulması ihtiyacı gibi nedenler, sosyoloji bilimine olan ihtiyacı, hayatın bilimsel alanlarındaki bir gerçeği olarak ortaya konuldu..
Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda: Latince olan “Socio”; Türkçe tercümesiyle arkadaş anlamına geldiği gibi, emekdaş ve hatta lokmadaş-ekmekdaş anlamına da gelir. Gelişen, değişen ve dönüşen modern medeni dünyada bir bilim dalı olarak sosyoloji, bir başka tanım ile toplumsal ilişkiyi tarif edersek, soyuttan somuta doğru değişim ve dönüşümün eyleme dönüştürdüğü olayları ve etkileyici, tetikleyici olguları genel ve özel manada inceleyen önemli bir bilim dalıdır. Toplumsal yapıyı: coğrafya, ekonomi, demografya, inanç ve kültürel olgular gibi onlarca etmenle izaha çalışan birden fazla sosyoloji ekollleri var. Ve lebette beraberinde meydana gelen, toplumsal değişimi aralarında farklı kılan ve değişik tarzlarda izah eden çok çeşitli gelişim, değişim ve dönüşüm modelleri bulunmakta. Ve netice olarak:
Toplumsal Değişme: Bedevi, geri kalmış toplumların, gelişmekte olan, gelişmiş medeni çağdaş toplumun yapısal, kültürel, kurumsal ve davranışsal farklılaşmasıdır. Farklı değişim modellerinin ortaya çıkmasının anlaşılmasının gereken gerçek nedeni, sosyolojinin inceleme konusu olan toplumun öznel ve karmaşık bir duruma sahip olması ve tabii ki bu noktada her bir sosyologun kendi zaviyesinden topluma farklı bakış açılarındaki çeşitliliğidir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: