Şanlıurfa neden böyle? Diye çok düşünürüm. Bir şehir hem bu kadar güzel hem bu kadar kötü yönü bir arada nasıl bulundurabilir? Ama oluyor işte. Bu acı gerçeğin içinde yaşayan insanlarız. Memleketim, denilen insanın doğup büyüdüğü topraklara olan aidiyet hissi asla kaybolmaz ama bu şekilde de ne kadar yaşanılabilir sorusu koca bir karmaşa.
Şanlıurfa; 12 bin yıllık geçmişiyle dünyayı kendine hayran bırakan şehir. Her köşesi tarih her karış toprağının altında hazineler barındıran şehir.
Dinsel açıdan baksanız ayrı bir derinlik, sanatsal açıdan baksanız ayrı bir güzellik, tarihsel acıdan baksanız ayrı bir hayranlık barındırır.
Gelin görün ki madalyonun diğer yüzü hayli karanlık. Modern zamanlardayız. Teknoloji inanılmaz bir hızla ilerliyor. Hal böyleyken etkisini her alanda hissettiğimiz feodal sistemi, adamcılığı, aşiretçiliği, yalakalığı, liyakatsizliği ile anılan şehirdir Şanlıurfa.
İşsizliğin, mevsimlik tarım işçiliğinin, yolsuzluğun eksik olmadığı bu şehirde atmosfer bile kirli.
Şanlıurfa için "Küçük Ankara" derler. Bunun nedeni siyasetin çocukların bile dilinde olduğu ama siyasetçilerinden de (istisnalar hariç) pek fayda gelmediği şehir olmasındandır.
Yine de umut Allah'tandır. Bir gün Şanlıurfa her alanda övünç kaynağımız olacaktır. Bugün değilse yarın. Yeter ki gerçekten artık bilinçlenelim ve kendisine bile faydası olmayan insanları başımıza "Vekil" diye seçmeyelim. Vesselam.
Yorumlar
Kalan Karakter: