Şanlıurfa birçok açıdan Türkiye'nin en önemli şehridir. Gerek tarihiyle, kültürüyle gerekse de mevcut dinamikleriyle bu gerçek kendini açığa vuruyor. Biz kendimizle övünmeyi seven bir şehiriz. Urfa, Urfalılar dendi mi her ne kadar dışarıda övünçle anılsak da her ne kadar Urfalıyım, denildiğinde tebessüm ile karışık bir samimiyetle karşılansak da olumsuz yönlerimiz de bir hayli fazladır.
İbrahim Peygamber ile Nemrud'un mücadelesinin şehriyiz. Yani hak ile batılın. Ama sanki bazen Nemrudi tarafımız ağır basıyor. İnanç yönünden değil de haksızlık, yanlış yönünden elbette ki.
Göğsümüzü gere gere "Peygamber Şehri"yiz diyoruz ama Peygamberlerin tavsiye ettiği, Peygamberlerin yolu olan adaletin, doğruluğun, dürüstlüğün, yolundan şaşıyoruz.
Camileri doldurduğumuz kadar kalpleri dolduruyor muyuz?
Bir yanlış gördüğümüzde elimizle, dilimizle kalbimizle karşı koyuyor muyuz?
Tıka basa mideyi doldururken komşum aç mı acaba diye soruyor muyuz?
Müslüman şahsiyet duruşuyla insanlara örnek olandır. Kaç kişiyi duruşumuzdan dolayı İslam'a yönlendirdik?
Sorulacak çok soru var lakin cevapsız sorular birikiyor kafamızda. Kimi zaman da cevabı bilinse dahi kulak arkası ediliyor. Velhasıl-ı Kelam terazinin bir kefesi aleyhimize fena doluyor. Ne dünyamızı kurtarabileceğiz ne de korkarım ki ahiretimizi.
Yorumlar
Kalan Karakter: