Son günlerde yaşanan olaylardan sonra artık bir şeyleri karalamam gerektiğini düşündüm. Geçtiğimiz bu zor dönemde, artık çakalların dağda değil şehre indiğini görebiliyoruz. Taksimde yapılan hain saldırı yüreğimizi adeta dağladı.
Küçük çocukların babasız kalması genç kadınların kocasız kaldığını gördük. Yıllardan beri daima bu coğrafyada kan ve gözyaşı birlikte olmuştur. Bunu yapanlarda Türkiye’nin büyümesini istemeyen hain emellerini gerçekleştirmek için her gün farklı piyonları sahaya süren dış ve emperyalist devletlerdir.
Türkiye’nin 100. Yılına girmesine kısa bir süre kala bazıları hala Sevr anlaşmasını yürürlüğe koymayı ve Türkiye’yi mandater bir devlet haline getirmek istiyorlar.
Çeşitli ekonomi savaşları, biyolojik savaş, psikolojik savaş derken bunlar tekrar meydana inmeye başladı. Ama bunların unuttukları bir şey var artık Türkiye, emir alan devlet değil, emir veren devlet olduğunu, ya da bazı gerçekleri kabullenmekte zorlanıyorlar. Ecdatları 7 kıtayı fetheden bu çocukların kendi kabuğuna kalmalarını istiyorlar, etrafımızda ne oluyor ne bitiyor gibi olaylara gözümüzü kapatmamızı istiyorlar.
Zannediyorlar ki iki bomba ile iki roketten korkuyoruz. Bu millet korkuyu Sakarya Meydan muharebesinde bıraktı, bu milletin korkusu var tabi ki ama o korku da başkalarının emri altına girme korkusudur. Bu devlet 16 defa yıkıldı 17 kez kuruldu. Korku gibi bir duyguyu biz Attila ile yendik, Metehan ile yendik. Korkunun üzerine Mehmetçiği davullar ile zurnalar ile yolladık. Onun için korku gibi duyguyu barındırmaz bu asil millet. Onun için daima en zor zamanında bile bu millet Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe, yani kısacası kaybedecek bir şeyi olmayanların en tehlikeli söylemiyle biz 7 düvele meydan okuduk. Allah, Pençe Kılıç operasyonuna katılan tüm Mehmetçiklerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Minnettarız size…
Yorumlar
Kalan Karakter: