Bölgesel bir savaş kapımızda...

Herkese merhabalar değerli okurlarım.

Son günlerde inanılmaz bir derecede Türkiye, Suriye ve Irak sınırına askeri sevkiyat yapıyor.

Bu sevkiyatları hayretler içinde izleyerek acaba bölgesel bir savaş mı başlıyor? diye düşünmeden edemiyorum.

Zaten gündemi az biraz takip eden birisi sınırda yaşanan bu sıcak olayları hemen anlar.

Bildiğimiz üzere İstiklal’deki bombanın PKK/PYD terör örgütü tarafından patlatıldığı söylenmişti.

Ve bunun üzerine Türkiye Suriye sınırına ve Irak sınırına ciddi bir derecede askeri sevkiyat yapmıştı.

Yaşanan sürecin ardından ülkemiz terör örgütü PYD`nin elindeki bazı yerleri bombalamıştı. Terör örgütü PYD’nin sözde lideri Mazlum Kobani'nin Taksim’deki saldırıyı üstlenmesi ve Türkiye’nin kara harekâtına çok ciddi derecede karşılık vereceğini söylemesi idi.

Çünkü Mazlum Kobani'ye göre bu savaş sadece Suriye sınırı içerisinde sınırlı kalmayacaktı.

Ona göre bu savaşta Türkiye’nin Irak ve Suriye'ye sınır kentleri de etkilenecek hatta savaşa dahil olacak.

Peki olası bir çatışma halinde ne yapacağız. Sonuç olarak Suriye sınırındaki ve Irak sınırındaki tüm kentlerde ırksal olarak Kürt nüfusu yoğunlukta.

Yani diğer bir deyişle vuran Kürt, vurulan Kürt mü olacak? Bizler kapımızda savaş istemiyoruz elbette.

 Fakat olaylar karşısında savaş kaçınılmaz gibi gözüküyor.

 Selahattin Demirtaş’ın Abdullah Öcalan ile görüşme isteği, Türkiye için çok ciddi bir fırsat olarak düşünüyorum.  Temennimiz o ki bu fırsatın kaçmaması.  Çünkü bu görüşmede çok ciddi olumlu sonuçlar alınabilir.

Selahattin Demirtaş üstüne düşen tarihi sorumlulukları her defasında yerine getirmeye hazır olduğunu söylüyor.

İktidar kanadında ona bu sorumlulukları yerine getirmesi adına henüz fırsat verilmiş değil.

Bu da bizi acaba bazı güçlerin bu olayların son bulmasını istemediği kanaatine itiyor.

Yarın ne oluyor, neler oluyor?  diye düşünmemek için ve kafalarımızı savaş istemiyoruz diye duvarlara vurmamak için  şimdiden herkesin tepki göstermesi gerekiyor.

Ancak şu an konjonktür, popülizm aleyhinde işliyor. Savaşın ne olduğunu bilmeyen bir sürü genç milliyetçilik akımına yenik düşmüş bir sürü beyin.  Savaş istiyoruz diye naralar atmakta

Bana tarih boyunca savaşın tek bir faydasını gösteremezsiniz.

Bu savaş anlamsız, muhalefet kanadı iktidarı oy kazanmak için savaş başlatmakla suçlarken.

Barış için ciddi bir çaba sarf etmediğini görüyorum.

Zaten muhalefet hemen hemen her olayda olduğu gibi bu olayda da yine pasif kalmıştır.

Temennimiz o ki bölgesel çapta ciddi savaşın yaşanmaması.

Ayrıca tamamıyla kendi fikrim olan bir tahminde bulunmak istiyorum.

Bugün savaş savaş diye naralar atanlar

Savaş başladığında savaş alanını ilk terk edecek olanlardır.

Çünkü tarih boyunca bu böyledir.

Savaş ardında kan, gözyaşı ve yıkım dışında hiçbir şey bırakmamıştır.

Türkiye ise kendi sınırında PYD’yi istemiyor.

Amerika ve Rusya olaya henüz ciddi anlamda dahil olmuş değil.

Tabii ki burada Türkiye'nin kuracağı oyun, terör örgütü PYD’nin vereceği karşılık ileriki günlerde savaşın olup olmamasına karar verecek.

Önümüzdeki haftalarda hep beraber izleyip göreceğiz.

Güzel günlerin ve savaşsız geçecek yılların bizi beklemesi dileğiyle, haftaya tekrardan görüşmek üzere kendinize iyi bakın esenlikle kalınız.