Merhaba çok kıymetli okurlarım, bugün sizlere çok güzel ve bir o kadar da kompleks anlaşılması zor, yani anlaşılması zor derken temel nedeni halen çözülmemiş bir durum hakkında fikirlerimi yazacağım.
Aslında bu konu daha çok çalışma hayatında karşımıza çıkan bir durumdur, bu durumun temel nedeni ise küçüklükten gelen ve bize öğretilmiş olan bir durumdur, oda bilemediğin her şeyi sor olan, sonradan öğretilmiş bir alışkanlıktır.
Soru sormak güzeldir, lakin bazı durumlar vardır, bilginin dışında, kıymeti olmayan ve bazen de sürekli tekrarlanan soru sorma alışkanlığı, karşımızdaki kişiyi çileden çıkarabilir.
Özellikle bu sınava girecek olan öğrencilerin en büyük sıkıntısıdır, boş soru sorma ve kaba tabirle boş konuşma alışkanlığı.
Bazen velilerde bu hataya kapılıyor, ukala olmakla, bilgili olmak arasındaki tek fark çok konuşmak ve boş konuşmak olarak karşımıza çıkıyor.
Öğrenci çok konuşunca veya çok soru sorunca zeki olmuyor, nitekim sorunun kalitesi çocuğun, bireyin, kişinin kalitesini, bilgi dağarcığını ortaya koyan bir durumdur.
Örneğin, eğer bir öğretmen ya da eğitmen, bir durumu yada bir duyuruyu sürekli tekrar etmek durumunda kalıyorsa, burada ciddi iletişim sıkıntısı vardır demektir.
Ya da öğrenci küçüklükten beri, soru sormayı kendine rol seçmiş ve o alışkanlığını sırf soru sormak için sahaya sürüyorsa, burada etkili bir iletişimden söz edemeyiz.
Ya da bir duyuruyu bir panoya yada bir portal da paylaşıldığını varsayarsak, halen öğrenciler yada aklı selim insanlar soruyorsa, burada ciddi bir sıkıntı vardır diyebiliriz.
Özetlemek gerekirse, çok soru değil, dolu soru kişiye değer katar diyerek konumu toparlıyorum
Yorumlar
Kalan Karakter: