Kadın erkek eşitliği ile alakalı bir metamorfoz
İnsanoğlu iki cins üzerine dünyada var olmuş bir canlı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Lakin ortaya çıkış zamanından tutunda şu an ki zamana kadar, kadın erkek eşitliği-kadın iktidarı (amazon anlayışı)-erkek iktidarı(ataerkil) yaklaşımları ortaya atılmıştır.
Temelde bu üç akım ve anlayışta, sosyal hayatta karşıt cinslerin birbirlerini hangi statüye ya da role koyma telaşı yatmaktadır.
Erkek, kadına baskın geldiğini, bunun ise ancak sert ve katı kurallar neticesinde mümkün olacağını savunmaktadır.
Erkeğin gözünde, kadın sosyal statüde ikinci plana atılmalı, evinin kadını çocuklarının anası olmalıdır.
Kadın ise erkeklerden, daha derin düşünen ve olayları daha iyi gören vasfını korumakla birlikte, sosyal statüde en az erkekler kadar var olmayı hak eden bir canlı olduklarını ve bunu söylerken de düşüncelerini eşitlik prensibine ve düşüncesine dayandırdıkları bir gerçektir.
Bana sorarsanız kadın erkek eşit değil, birbirlerini tamamlayan iki yapboz parçasıdır. Birleşince bir tablo bir resim ortaya çıkar, yani biri olmadan diğeri olmaz.
Ancak birleşince bir anlam ifade ederler, kadın evlatlarına bir anne, eşine bir destekçi, evi aileyi erkekten daha çok çekip çeviren bir yapıdadır.
Kendi ailesine merhamet nazarıyla yaklaşırken, dış dünyaya da sert ve katı kuralları vardır.
Erkek ise evin dış dünyayla olan bağlantısını kuran, evi gerçek manada himaye eder.
Zor şartlarda zor işlerde kadından daha vasıflı olan erkek, bir o kadar da kadın kadar ince esnek düşünemez.
Erkek basit yapılı ve basit şeyleri takmadan yaşamayı seçer, ama kadın basit şeylerden büyük patlamalar çıkarabilir.
Bu aslında kadınların mükemmeliyetçi zihniyetlerinin oluşunun göstergesi olduğu kadarda bir parçada takıntı seviyesine geldiği de kabul görmektedir.
Kadın ister ki erkek kadının ne düşündüğünü bilsin, ya da ne hissettiği kavrasın, bunlar erkek için kolay olan şeyler değildir, çünkü teknik olarak insanlar, birbirlerinin ne düşündüğünü bilemezler, bunlar soyut kavramlar olduğu içinde, bu pekte mümkün değildir.
Erkek ise, dış dünyanın vermiş olduğu stresi evde atmaya ve evde sakinlik noktasında, eşinden yardım isteme eğilimindedir.
Büyük bir sistem düşünün, bu sistem farklı parçalardan oluşur, parçanın büyüklüğü ya da küçüklüğü önemli değildir, önemli olan bir bütünün parçası olmasıdır.
En küçük parçası eksik olan bir uçak nasıl ki, tam değildir, insanlarda öyledir, kadın erkeğe muhtaç erkek ise kadına muhtaçtır.
Ama bazen öyle bir durum hal alır ki, her iki kutup birbirini dinlemez ve adım adım kaosa sürüklenmek noktasında ilerleme kaydedilebilir.
Kadın erkek eşitliğinden çok, her kutup birbirinin yaşam alanına saygı göstermeli, birbirini hafif basit görmemelidir.
Özet olarak kadın erkeğe muhtaçtır, erkekte kadına muhtaçtır, her ikisinde yaratılış özellikleri farklıdır, tıpkı düşünce sistemleri gibi.
Yine yenilemekte yarar vardır, kadın erkek eşit değil, teknik olarak bu mümkün değil, birbirinin tamlayan iki parçadır diyorum, bir başka köşe yazımda görüşmek üzere esen kalın…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: