Toplumu yaşat ki devlet yaşasın

Merhaba kıymetli okurlarım, bugün sizlere, çok önemli bir konu olan. Toplum- Devlet ilişkisinden kısaca bahsedeceğim.

Toplumun, devlete olan görevleri olduğu gibi, devletinde kendi toplumuna karşı temel görevleri mevcuttur.

Devletin asli görevi, toplum bireylerini korumak, onları kollamak ve onları doyurmaktır.
Toplumun görevi ise, devletini ayakta tutmak için görevlerini yerine getirmektir.
Örneğin askere gitmek, vergi vermek, sosyal yardım kuruluşlarına yardım etmek gibi.
Devletin görevi, kıtlık zamanlarında, ya da toplumu derinden ilgilendiren en önemli hususlarda, topluma destek olmak ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Fahiş fiyat artışlarında, toplumu tekelcilerin elinden kurtarmak ve tekelcilere de gerekli cezayı vermesi gerekmektedir.

Savaşlarda toplum devletini savunurken, barış zamanlarında da devlet, toplumu korumalı ve onları doyurmalıdır.
Ekonomik buhranlarda, temel gıda ürünlerine halkın ulaşımı kolay olmalıdır, yoksa devlet kendine düşen görevi yapmadığı vakit, halk sefaletle baş başa kalır ve bütün sıkıntıları tek başına çözemez.
Çözemediği zamanda, kendi devletine karşı yavaş yavaş asi olur ve kural tanımaz bir yapıya dönüşebilir.
Toplumun bir kesimi, bolluk berekette yaşarken, diğer kesimi sefalete itilirse, bunun sonucu ağır olur, sadece iş toplumun bir an önce uyanıp, bu haksızlıklara reaksiyon göstermesinde kalır.
Toplum reaksiyon gösterirse, bu hiç iyi bir sonuç doğurmayacağı ortadadır.
Devlet içinde, eşkıyalar türer ve protestocular türer, halkı kendi öz vatanına, devletine karşı düşman eder.
Aç kalan bir millet, kötü mihrakların, dış mihrakların güdümüne meyil edebilir.

Devlet yönetmek basittir, eğer sırtını halkına dayamışsa, halkından kopup yönetim biçimleri, yıkılmaya mahkumdur.
Devletin birinci görevi toplumun fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamaktır, bunu sadece bir zümreye değil, geniş bir yelpazeye yayması gereklidir.
Evet sevgili okurlarım, bu hafta ki yazım, uzun süre zihnimi kurcalayan bir yapıya büründüğü için yazma gereği duydum, umarım bir nebzede olsa, aklıma, mantığımıza seslenen bir yazı olmuştur, kendinize iyi bakın, sofralarınız hep bereketli olsun efendim.