Bayramlar bayram ola

Dilimize pelesenk olmuş bir cümle vardır. Hemen hemen ben dahil herkes söyler o natürel cümleyi ; “NERDE O ESKİ BAYRAMLAR” Hakikaten soruyorum nerede o eski Bayramlar ya da insan daha çok çocukluğundaki bayramları özlüyor. Belki de çocukluğunu, bilemeyiz ama; hiçbir bayramın eskimediği gibi hiçbir bayramda bayramlıktan çıkmaz, Bayramı güzel veya kötü geçirmek insanın kendi şahsı elindedir. Dini olarak yılda 2 kere geçirdiğimiz Bayramı şöyle gözlerimizin önüne serdiğimizde önce Allah’ı Azim şan için bir şeyler yapıyoruz sonra Bayram oluyor. 

30 gün boyunca oruç tutacağız, oruç tutarken sadece bir şey yememek değildir oruç tutmak, Oruç vücudun bütün azalarıyla tutulan hatta vücudun, azasız organları olan kin nefret, sevgi, merhamet, vicdan duygularını  barındıran  gönüllerin bile kontrol altına alındığı bir aydır Oruç ayı.  Sen oruç tutmayı tam hakkıyla verememişsen kusura bakma hep o eski bayramları arar durursun. Sen Allah için ne yaptın gözünü haramdan sakınıp göz orucu tuttun mu, dilini kötü sözden beri tutup dil orucu tuttun mu,  kulaklarını kötü şeyler duysan bile duymamış gibi yaparak kulak orucu tuttun mu, kin nefret, hasetlik gibi duygularının yerine affetme, sevme, övünç gibi duygularını getirerek gönül orucu tuttun mu? Eğer bu dediklerimi yapmamışsan sen daha çok arasın o eski bayramları… 

Bayramın Bayram olarak geçmesini istiyorsak Allah için bugün ne yaptımdan ziyade, yapacağınız her şeyin, Allah için yapılmasını temenni ediyorum. Yani bu benim naçizane kendi fikrim. Şöyle düşünün eğer ben çocuğumu seviyorsam Allah için, bu işi yapıyorsam Allah için, bugün uykudan uyanıyorsam, ve iğneden ipliğe, yaptığım her hareket ve duygu, düşüncelerimin tamamında Allah için yaparsan işte orası senin bayramının bayram olacağı yerdir.

Hani derler ya “DELİYE HER GÜN BAYRAM” Evet bu söz Allah için yaşayan ve nefesini tüketen bir birey için yani Allah için deli olmuş birisi için her gün Bayramdır. Sen insanoğlu, bugün buradasın ama 1 saat sonra nerede olacağın belli olmayan dünya hayatı için hayıflanacağına, yarın ebedi ve ezeli Ahiret hayatı için harekete geçme zamanı, şu anda bu yazıyı okuyan güzel kardeşim, bütün kin nefret ve öfke duygularından halas et kendini ve kurtulmak için Allah’a bırak her şeyin Allah’ın rızasını kazanman için olsun. Bu günler tam kurtuluş günleri ebedi Ahiret hayatı için kurtulacağımız Ramazanın son günleri, bugün ne yaparsan kurtulacaksın,  kin nefret duygusunun yerini sevgi, küskünlüklerin yerini barış ve somurtmanın yerini tebessüm alsın ve ağız tadında bir bayram olsun.

Buradan sevgili editörüme de saygı ve sevgiler gönderiyorum. Köşe yazarlığı ne kadar güzel olsa da zor bir zanaat, yoğunluktan ve Ramazandan dolayı haliyle yazılarımı geç ulaştırıyorum. Bu yolda biiznillah yılmayacağız elimizden geldiğince, yazmaya çalışacağım. Benim kendime ait olan kitleme sesleniyorum. Siz küçük bir yazı tezgahının benim gibi tezgahtarlığını yapan Aziz müşterilerisiniz. 

Benim için çok kıymetlisiniz. Sürekli diyorum ya; 1 kişi bile kalsa okuyan ben yazmaya devam edeceğim. Şimdiden bayramınız mutlu, huzurlu bayram tadında bir bayram olsun. Sloganımız ağız tadında bir bayram olsun. Esenlikle mutlulukla kalın, bir dahaki yazımızda görüşmek üzere…

Hoşça Kalın ….