Hesapsız yaşamak

Gün geçmiyor ki, stok yapılan ürünlerin çeşidine bir çeşit daha eklenmesin! Şimdide Zeytinyağı stoku gündemde,  ne kadar stok edebilirsiniz, 6 aylık, 1 senelik 5 sene ya da 10 sene yağ stokunuzu yaptınız. Peki ya sonra yarının ne olacağını ya da 1 saat sonra ne olacağından, sana veya başkasına o kadar emin misin veyahut emin miyiz? Belki 1 saat sonra hayata gözlerimizi yumacağız veya yarın özürlü bir şekilde hayata uyanacağız ya da şöyle söyleyeyim sevdiğimizin başına bir şey gelecek belki de en kötüsü onu kaybedeceğiz.

Peki, ey insanoğlu neden her günün her saatin hesabını yapar, neden ileriye dönük bir şekilde yaşamayı seçer, hep yarını düşünür, hep sonrasını ve o sonradan da daha sonrasını… Çünkü insanoğlu tamahkârdır, hep en fazlasını ister, fazlasından daha fazlasını, elindekiyle mutlu değil, daha fazlasıyla, çok fazlasıyla hep erişemeyeceği hep yakalayamayacağı bir fazlalıkla yaşamak ister de o yüzden. İnsanoğlu Eşrefi Mahlûkattır, yaratılmışların en şereflisi, yaratılanlar içerisinde aklını kullanabilen ancak hep yanlış yönde aklını çalıştıran, bugünü heba eden ve bugünü yaşamadan yarının hesabını, öbür günün planını, seneye daha çok olması için yapacağı birikimi düşünür, uğraşırdı uğraşır… O yüzden hep mutsuzdur. O yüzden hep yorgun hep çaresiz her daim yaşamdan uzaktır.

Hiç düşündünüz mü ya da aklınıza hiç geldi mi, mesela bir güvercin yarın için gidip yiyecek toplamaz, bugünü acıktığı zaman gider karnını doyurur ve bu da yarına kalsın diye düşüncesi olmaz ya da ormanda yaşayan herhangi bir canlı yarın için herhangi bir azığın peşine düşmez, O hayvan çünkü bugünü düşünür bugün Allah’ın kendisini aç bırakmayacağını rızkını göndereceğini bilir ona göre yaşar, Yarını da Ona yaratana bırakmıştır çünkü.

Peki, bizler ne yapıyoruz. Bir yerde bir azlık varsa hurra aman bize alalım, kardeşime alayım, komşuma alayım onada bir tane, bunada bir tane kurtarayım derken gülünç durumlara düşercesine bir hal vasıl oluyor. Velev ki o üründe bir kıtlık oldu kalmadı ey ademoğlu o ürün yok diye ölür müsün yahu, bir hayvan kadarda olamayacaksan bu neyin hesabı bu neyin stoku, yarın zam gelir, sonra savaş olur, yağmur yağar çığ düşer, ya seni sen mi yarattın da, yarın ne yiyeceğinin ne içeceğinin hesabını rızkını ayarlıyorsun.

Orta yere bir tezgâh kuruluyor, adamın depoda fazlalık yağı kalmış, çıkıp televizyonda ya işte 1,5 aylık sürelik yağımız var diyor ki manipüle etsin de yağ ürününe olan talep artsın. Hem malını pahalıya satsın hem de elindeki malını eritsin. Ey tüccar kardeşim sen bu tezgâhı yaparken bir gün tezgâhta olacağını düşün! Ey stokçu kardeşim Dünya için, kendi nefsin için stok yapacağına, bir nebze sadece zerre bir düşünde, insanlara faydalı nasıl bir davranışta bulunabilirim, en azından açgözlülüğü bir tarafa bırakır, Somali’de, Afrika’da insanların açlık, susuzluk çektiği topraklarda ki yaşayanları aklına getirir, bu bencilce ve vahşice ürünlere saldırmandan vazgeçersin.

Bugünü yaşayalım arkadaşlar, sadece bugünü, tek günü hesapsız bir şekilde yaşayalım, bizim için bir hesap yapan var zaten, her şeyimizi yazan, kayda alan sonrasında ne olacağımızı bilen biri var. Bugünü ve bir tek günü, hür ve hesapsızca mutlu yaşamak için, yarını düşünmeyelim. Bugünü yaşarsak emin olun yarın da bizim. Öbür günde… Dün bitti, bugün geçiyor ve yarın daha gelmedi… Geçeni, gelmeyenden daha çok yaşamak dileğiyle bir sonraki yazımızda görüşmek üzere hoşça kalın, hesapsızca yaşayın…