Körler mahallesinde ayna satmak

Mustafa Öztürk İsimli Sözüm Ona İlahiyatçı, sözde Hoca vasfıyla geçinen bu şahıs, Kuran ve Sünnete Hakaretlerinden gündem olmaya çalıştı ve oldu da; ayıp bu medyanın bu şahsı bu kadar ön planda tutması ve söylediklerinin bir zümre tarafından kale alınmasıdır. Benim bu yazıyı yazma amacım, bu kadar din alimi ve ilahiyatçının Camii imamları ve gündemde yer alan Din hocalarının buna karşı durmayışı, şöyle bir baktım sadece Cübbeli Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü Hoca bir tek reddiye vermiş.

Ben bunu bütün Devlet yetkililerine ve Kamuoyuna soruyorum, Dini tahrif etmek ve bel aşağı vurmak bu kadar ucuz mu ya, Din konusunda bu kadar hassas olan bu millet neden din konusu olunca böyle insanlara karşı durmaz anlamış değilim, Ben bir ilahiyatçı veya din alimi değilim ancak bende her Müslüman kardeşim gibi sorgusuz ve sualsiz mantık aramadan Peygamberimize ve İslam'a bu denli inanmışken, böyle çakma hocaların bu dinin altını neden oymaya ve boşaltmaya çalışmalarını hazmedemiyorum.  

Şunu çok iyi biliyorum; hiç boşu boşuna uğraşmasınlar, Yüce Allah'ın sözü var;  “Zikri Biz indirdik ve kesinlikle onun koruyucusu da Biziz. İnna nahnu nezzelnez zikre ve inna lehu le hafizun. Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” Hamd Senalar olsun Korkumuz yok, ama gençlikten ve etkileşimden korkuyorum, böyle insanların, genç yaştaki kardeşlerimi hezimete uğratmasından korkuyorum, İslam dini Birliktir. İslam Dini kardeşliktir. İslam Dini Zenginliktir. İslam Dini Hür Yaşama, insanca yaşama biçimidir. Bu ve bunun gibi insanlar, bizim birbirimizi bağlayıcı olan Dinimize, birlikteliğimize, Zenginliğimize, kardeşçe , hür ve insanca yaşamamıza kastediyorlar…

Biz bu din sayesinde Vatanımızı koruduk, bu din sayesinde bayrağımızı dalgalandırdık, Bu din sayesinde var olduk, kardeşçe ve birlikte yaşamaya bu din sayesinde hasıl olduk. Bu ve bunun gibi insanlara ne bu topraklarda, ne de öbür dünyada yer olmayacağını bilmenizi isterim. Bu ve bunun gibi avaneler ancak, cehenneme odun olurlar…
Ekonomi olarak zor günlerden geçtiğimiz şu dönemde; her bir kardeşimizin şikayetçi olduğu zamlardan dolayı üzüntü duyuyorum, Artık öyle bir dönemki her şeyin ateş pahası olduğu, markete alışverişe gittiğimiz zaman kısıtlı bir şekilde alışveriş yaptığımız zamanların Nirvana'sındayız. 
Ama şunuda unutmayalım, tüp kuyruğu, yağ kuyruğu, hastanelerde tedavi kuyruğu, doktor bulamadığımız zamanlar, ekmeğin karne ile verildiği zamanlar, yamalı pantolonlar, günlük gelen zamlar, bunları aklımıza getirdiğimiz zaman, şu anki hale şükrediyor ve güzel günlerin geleceğine, hastalığın biteceğine umud dolu günlere inanıyorum… 

Geçenlerde yazmıştım, Devlet Kamu ve Kurumlarda çalışan memur ve sözleşmeli arkadaşlara buradan yine seslenmek istiyorum, vatandaşlara karşı biraz daha iyimser ve anlayışlı olmaya davet ediyorum, zaten bu ekonomik ve pandemi sürecinin zor geçtiği günlerde vatandaşın işleri birde devlet d

airelerinde tıkanması bizleri üzüyor. Her birime bir reis'i Cumhur dikemeyiz, ama verimli çözümcül ve anlayışlı devlet memurlarına ihtiyaç var, Vatandaş, Vatanından yana olan demek, Vatanıyla özdeşleşmiş demek, her bir memur her ne kadar bu devletin bir parçasıysa, Vatandaş ta o kadar parçasıdır. Siz Değerli okuyucularıma esen dolu, mutlu, umutlu günler dilerken pandemi günlerinde tek sloganımız olan “maskesiz dolaşma” sözünü yineleyerek, sen yoksan biz bir kişi eksiğiz sloganıyla destekliyor, bir dahaki yazımızda görüşmek dileğiyle hoşça kalın diyorum…