Yeniden başlamak
Geçtiğimiz pazartesi 6 Eylül 2021 tarihinde bende tekrardan 1. Sınıfa başladım, yani çocuğum 1. Sınıfa başlarken bende tekrar başladım saydım, benim başladığım zaman geldi aklıma ve kıyaslama yaptım kendi içimde, kimse kusura bakmasın ben hayatım boyunca bardağın hep dolu tarafından baktım hayata , boş olan tarafını hep doldurmaya çalıştım, bütün olaylara olduğu gibi bugünkü yazacağım yazıda da eleştirel değil güzel tarafını yazacağım size…
Pazartesi günü öğlen vaktinde Karaköprü Narlı İlkokulu’nda öğlen saatlerinde, çocuğumla beraber başladık beklemeye, Müdürümüz Yakup Karaağaç herkesi heyecanla karşılıyor, mikrofon elinde yeni eğitim –öğretim yılının güzel dileklerini sunuyordu, bütün sınıflar süslenmiş, yeni öğrencileri karşılayan öğretmenlerin heyecanı en az biz velilerinki kadardı, tabi haliyle Veliler heyecanlı, endişeli, biraz da ürkek olmasına karşın, yeni başlayan öğrencilerin hali de bunlardan az sayılmazdı, ağlayan, korkan çocukları öğretmenleri, bir anne ve baba şefkatiyle velilerden alıyor, sarılıyor, telkinde bulunuyor, arkadaşça bazen de onun gibi olarak o çocuğun yaşına gönlüne kadar girebildiklerini an an görebiliyordum. Daha bitmedi, o ilk günkü heyecanı biraz uzun anlatmaya çalışacağım sizlere, neyse öğrenciler sınıflarına girerken tabii biz velilerde girdik çocuklarımızı sıralarına yerleştirdik, sınıfların kapısında beklemeye başladık, okul tertemiz idi, güvenlik görevlisi, hizmetli arkadaşlar, öğretmenler, pırıl pırıldı, o gün topyekûn öğrenciler veliler ve okul çalışanları öğretmeninden, müdürüne, hizmetlisinden güvenliğine, kantincisine kadar, yüreklerimiz parıl parıl parlıyor, heyecanı hepimiz hissediyorduk, bizim sınıfın öğretmeni İbrahim Karabulut, tekrar kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum.
Velileri dışarı çıkararak kendi çocukları ile baş başa kalmak istediğini söyledi, tabi biz her ne kadar olsa da sınıf dışında heyecanla ilk dersin nasıl biteceğini bekliyorduk… Veliler aramızda çeşitli konuşmalar yaparken, Müdür Bey Yakup Karaağaç Hocamız, bütün sınıfları, teftiş ediyor, meraklı endişeli velilerin sorularını yanıtlıyor, endişelerini gideriyor, görevli hizmetli arkadaşların görevini ve hizmetini tayin ediyor, aynı zamanda ağlayan küçük çocukların boyunlarına sarılıyordu. Kendi çocuğu da 1. Sınıfa başlamıştı oysa sonuç itibari ile o da bir veliydi her ne kadar müdür olsa da ama kendi çocuğunu gönül rahatlığı ile öğretmenine teslim etmiş, diğer öğrencilerin ve öğrenci velilerinin sıkıntılarını ve endişelerini gidermeye çalışıyordu. Adeta hayran kaldım. İşte Devlet olmak böyle bir şeydi, kendinden önce hep başkasını düşünmek, öğretmenlerin o yeni başlayan çocuklara sıkı sıkı sarılmaları, bir anne ve bir babadan daha fazla ilgi alaka göstermeleri beni o gün başka bir kıvanca itmişti.
Bugün baktığımız noktada şunu diyebiliyorsam eğer; Devletimiz var olsun. Milletimiz sağ olsun. Gerçekten hakkıdır. Ne Bu millet Devletsiz yaşayabilir, Ne de bu Devlet milletini öksüz ve yetim bırakabilir. O kadar yazacak çok şey var ki bu konuda, ama çok yazıp kafanızı patlatmak istemiyorum, bugün bir devlet hastanesinde nasıl size sahip, çıkılıyorsa, nasıl ki bir kaza geçirdiğiniz an sizin hemen yanınızda oluyorsa, her durumda sizi eğitip, öğretip bu topluma kazandırıyorsa, o zaman gerçekten DEVLETİMİZ VAR OLSUN…
Benim naçizane öğretmenlerimden tek bir isteğim var, biz yeniden başladık bugün, artık gelecek Türkiye sizin avuçlarınızda, bugün yeni başlayan çocuklarımız, 40-50 sene sonrası Türkiye’sinin belli yerlerinde olacaklar, kimisi doktor, kimisi avukat, kimisi asker ve ya komutan, kimisi bir siyasi parti lideri, kimisi bakan, milletvekili hatta cumhurbaşkanı bile olacak kimisi…
Öğrenim her koşulda ve her süreçte var, ister sosyal medya ister geliştirilen teknolojik aletler, isterse kendi becerisine bağlı olarak öğrenilebilir ama eğitimi ve eğitilmeyi öğretmeninden başka hiç bir mecrada elde edemez, o yüzden eğitimlerine, öğrenimlerinden bir adım ya da 3 adım daha önde özen göstermek gerekiyor. Bu çocuklara iyi bir eğitim verilerek sevmeyi öğretmeli bence, doğayı, insanı, canlıları sevdireceksin, seven insan hain olmaz, seven insan terörist olmaz, seven insan insanlara ve insanlığa karşı hep faydalı işerde bulunur. Seven insan vatanını sever, milletini sever, devletini sever.
Sevgiyle ve saygıyla kalmanız dileğiyle, bir daha ki yazımızda görüşmek üzere hoşça kalın sağlıkla kalın…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: