“Kahveni nasıl alırsın?” diye sordum. “Elinden” dedi. Gel de mutlu olma…
Mutluluk, herkesin aradığı ancak kimilerinin gözünün önünde olmasına rağmen bulamadığı o eşsiz duyguyu anlatıyor. Paylaştıkça çoğalan, parayla pulla alınamayan ve çok küçük anlarda bile saklı olan mutluluğu artırmanın yolu paylaşımdan geçer.
“Herkes bir yol tutar hayatında. İlerlemek, gelişmek, iyileşip iyileştirmek için o yolu izler” demişti birisi. Güzel ve hayatın özetini anlatan sözler kullanmış. Sonuçta hayatta her insan mutlu olmak ister ve ona göre yaşamını sürdürür. Herkesin mutlu olamayacağı gibi mutluluğu elde edemeyenlerle bu hayat geçiyor. Bu döngü hep böyle devam ediyor.
Bana göre mutluluk insanın içindedir. Diğer şartların oluşması da mutluluğa giden birer araçtır. Ya hızlandırır ya da mutluluğa tam zamanında ulaşılır. Yani işin sonu yine sabretmekten geçiyor. Mutlu olmak insanın içinden geçiyorsa hiç mutluluğu tadamayacak veya hiç mutlu olmayacak kişiler tanımak, bilmek gerekiyor. Yaşamı sürdürürken bu tip insanlarla mutlaka karşılaşılmıştır. Kimdir bunlar, neden hiçbir zaman mutlu olamayacaklar?
Mutluluk insanın içindedir
Fikirlerime katılanlar olabileceği gibi çekimser kalacak insanlarda çoktur. İnanmayı terk edip düşünmeyi seçen insanların mutlu olup olmadıkları belirsizliğini hala sürdürüyor. Bana göre inanmakta mutluluk, düşünmekte ise başka durumlar vardır. Beklentisi hep yüksek olanlarında hayatta mutlu olamadıkları gözlemlenmiştir. Hayatta çok mutluluk var sananlar ile hep mutlu kalacağını sananlarda ilerde yanıldıklarını anlayacaklardır. Çünkü hayat onlara da acımasız yüzünü gösterecektir. Her şeyi başkasından bekleyen insanlarda mutlu olamayacaklar arasında yer alıyordur. Bu sınıfa mükemmeliyetçi insanlarla sürekli şikâyet edenleri de ekleyebiliriz. Dediğim gibi mutluluk insanın içinde ama bunu gören bulan pek az insan var.
Elindeki ile yetinmeyip hep daha fazlasında gözü olanlarda mutlu olamamıştır. Hatta elinde olan azıcık mutluluğu da kaybetmeyle karşı karşıyadırlar. Sürekli geçmişte yaşayanlar yani anılarda yaşayanlara mutluluk pek uğramıyordur. Geleceğin getireceği mutluluğu geçmiş mutluluklardan daha iyi olacağını bilemezler. Birde mutluluğu hep yarınlarda sanıp, anın tadını çıkarmayanlar. Dediğim gibi bu mutluluk çeşidi biraz görecelidir. Geçmiş mi gelecek mi daha mutluluk getireceğini kestiremiyor insan. Etraf ne der diye düşünenler, fesatlık ve kıskançlık yapanlar bu hayatta mutluluğun uğramadığı insanlardır. Her olayı büyüten, olur olmadık şeylere küsen ve bilmiş insanlar ve inatla yanlışı seçen insanlara mutluluk ya uğramaz ya da çok az mutlu olurlar. Bunlar olayların her zaman negatif tarafıyla ilgilenir oraya yoğunlaşırlar. Güzelliği hiçbir zaman fark etmezler. Bu yüzden her zaman yanlış insanlarla yanlış yerlerde olurlar. Çünkü doğru insanlardaki güzelliği fark edemezler. Mutlu olmak onlar için bu kadar basit değildir.
Mutlulukla ilgili birkaç güzel söz;
“Kahveni nasıl alırsın?” diye sordum. “Elinden” dedi. Gel de mutlu olma…
“Tek bir mumdan binlerce mum yakılabilir ve mumun ömrü kısalmaz. Mutluluk paylaştıkça asla azalmaz.”
“Eğer hayat, yaptığımız seçimlerse, ben bugün mutlu olmayı seçiyorum.
“Ne kadar değişirsen değiş, ilk nerede mutlu olduysan, hep oraya çevirirsin gözlerini.”
Mutlu olmayı istiyorsanız önce mutluluğu seçin ve hayatınızdaki güzelliklere odaklanın. Yukarıda bahsettiğimin insan tiplerinden uzak durmak ve o insanların uyguladığı modellerin tersini yapmak mutluluğa ulaşmak için bir yol olabilir. Mutluluk, sizin yaşamınızda var olan güzellikleri görebilmenizdir.
Hep Mutlu kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: