Birçok vatandaş telefon ya da bilgisayar başında randevuların açılmasını beklerken, muayene randevusu bulanlar ise şanslı. Fakat yoğunluk ve her hastaya kısa bir süre ayrılabilmesi bazen işlemlerin yarıda kalmasına da neden oluyor. Bu kelimeleri okuduysanız aklınıza hemen hastane randevusu çilesi gelmiştir. O kadar uzun uzadıya konuşmaya anlatmaya gerek yok. Şanlıurfa’da sağlıkta sorunlar her geçen gün artıyor.
2 milyonun üzerinde nüfusuyla sağlık noktasında geride kalan Şanlıurfa’nın sağlığına el koyması gereken yetkilerde büyük ihtimal bu sorunları çözmek için canla başla çalışıyorlardır. Öyle ki aynı gün için muayene randevusu çok nadir alınıyor. MR ve ultrason için bir hafta sonrasına randevu verilirse hasta kendini şanslı hissediyor. Bu tabi ki yetkililerin eseri. Onların çalışması ve çabası olmasaydı, MR ve ultrason için 1 hafta değil de 10 gün sonrası için randevu verilecekti. Birde Şanlıurfa’nın sağlık sorunlarını bu kadar kafalarına taktıkları için bir doktor günlük 100 hastaya bakıyor. Birde bu sorunlara eğilmemiş olsalardı ne olurdu Şanlıurfa’nın sağlık sorunu…
Bu durum şuna benziyor. Devlet okulları bulunuyor. Fakat eğitimde istenilen başarıyı elde etmek isteyen kişi devlet okullarına gitmeyip paralı eğitim veren okullarda soluğu alıyor. Parasıyla eğitim aldığı için hem daha rahat hem de eğitim noktasında devlet okullarına göre farklılık elde edebiliyor. Üniversiteler içinde aynı durum bulunuyor. Devlet üniversiteleri bir yana vakıf ve özel üniversiteler bir yana. Devlet okulunu kazanamayan özel hastanelerde olduğu gibi soluğu özel üniversitelerde alıyor. Parayla eğitimi satın aldığı gibi aynı durum sağlıkta da geçerli hale geliyor.
Şanlıurfa genelinde özel hastanelerin sayısı normal devlet hastanelerinin sayısıyla yarışmıyor. Çünkü özel hastanelerin sayısı devlet hastaneleri geçmiş durumda. Gerçi orada ki sıra çilesi de devlet hastanelerinden aşağı değil. Onu parayla özel hastanelere gidenler düşünsün. Ben devlet hastanelerinde özellikle Eyyübiye Devlet Hastanesi (Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak geçiyor) yaşanan çileyi birebir yaşadığım tecrübeyi aktarmak istiyorum. Çocuk sağlığı ve Hastalığı polikliniğinde alınan randevu sonrasında hastaneye gidildi. İlk iş randevuyu teyit etmek gerekiyor. Bundan dolayı polikliniğin önünde ilk sıraya giriş başlıyor. Özellikle de belirtmem gerekiyor. Randevulu hastayız. 4 sıra halinde bekleyen insanlar. Ellerinde minik minik çocuklarla beklemedeler. 30 dakikalık beklemenin ardından ilk sıra alındı. Buraya kadar sıkılmadıysanız sıkıntı yok.
Hep çile hep çile
İkinci bekleme bu kez doktor kapısı önünde devam ediyor. Üst tarafta isimler bir türlü yanmıyor. Kapıda birikmeler artıyor. Çünkü sırayla ilgili nasıl bir yol izleneceği bilinmiyor. Uzun bir beklemeden sonra üst tarafta bulunan ekranda isimler yanmaya başlıyor. Karmaşa daha artıyor. Çünkü ekran yanmadan önce kimin ne yaptığı bilinmediğinden çile hep devam ediyor. Bir de içeriye giren kişi 2 dakika sonra çıkıyor yenisi giriyor o da en fazla 2 dakika sonra çıkıyor. Biri giriyor biri çıkıyor. 40 dakikalık sürede doktor kapısının önünde o çileli bekleyişten normal bekleyişe geçiliyor. Birde doktor film veya tahlil istemişse vatandaşın çilesi bitmiyor. Bu tecrübe bile sağlıkta gelinen noktayı anlatmaya yetiyor.
Sağlık problemlerini devlet hastanelerinde çözemeyen vatandaşlarda, çareyi özel hastanelerde arıyor. Sağlık hizmetine ücret ödeyen vatandaşlar, haklı bir sebeple sık sık durumu CİMER gibi devlet kurumlarına bildirse de sorunlarına çözüm bulamıyor.
Çözüm için tabi ki bekleyeceğiz. Şehir hastanesi inşaatı devam ediyor. Bitince bu sıkıntılar bitecek mi bilinmez. Vatandaşın tek yapacağı alabilirse tabi ki randevusunu alıp sırasında girmek. Ve beklemek. Beklemek dedim de bu iş çözmek için çalışan yetkilileri de bir gün olsun sırada görmek en büyük dileğim. Benim ki de hiç gerçekleşmeyecek bir hayal.
Sağlıkla kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: