Hiç okumuyoruz ama her şeyi biliyoruz
Türkiye'de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor. Dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolar, Türkiye'de ise çeyrek dolar. Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada. Kişi başına kitap sayısı 60 yılda artmadı. Online kitap satışı yapan bir platform geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin okuma haritasını çıkardı. Bu haritaya göre Türkiye’nin illere göre kitap okuma sıralaması belirlendi. Platformda son 6 ayda satın alınan kitapları göz önüne alarak bu listeyi hazırlandı. Bu şekilde Türkiye’nin hangi şehrinde hangi kitabın satın alındığı kolaylıkla ortaya çıkmış oluyor. Bu veriler ışığında; son altı ayda satılan kitap adedi, bir şehirde satın alınan kitap adedi gibi veriler hesaplanabiliyor.
İlk ona girenleri yukarı da söylemiştim. En alt sırada yer alan iller olarak sadece Şanlıurfa’yı belirtmiştim. Diğer illeri de merak ediyorsanız hemen söyleyeyim. Şanlıurfa’dan önce Muş ili gelirken Şanlıurfa’dan daha az kitap okuyan iller ise Ağrı, Siirt ve Adıyaman olarak sıralanmış. Büyükşehir olması ve öğrenci sayısı potansiyeli bakımından birçok ilin nüfusundan fazla olan Şanlıurfa’nın listede son sıralarda yer alması oldukça şaşırttı.
Hangi Yazarlar ve Hangi Kitaplar Tercih Ediliyor?
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü), Türkiye’nin kitap okuma oranına göre dünyada 86’ncı sırada yer aldığını açıklamıştı. Türkiye’nin kitap endüstrisinde iyi düzeylerde olduğu bilinse de, elde edilen verilere göre aynı başarıyı okuma oranında gösteremediği görülüyor. Platform ayrıca en çok sevilen yazarlarında isimleri açıkladı. Stefan Zweig, Zülfü Livaneli ve Yuval Noah Harari, birçok şehirde en çok sevilen yazarlar arasında bulunuyor. Sabahattin Ali, Yaşar Kemal ve Jules Verne gibi isimler de okurlar tarafından sevilen diğer yazarlar arasında öne çıkıyor.
Okumuyoruz, Peki Dinliyor muyuz?
Okumak Şanlıurfalılar için hiçbir zaman önemli olmadı. Çünkü gerek yoktu. Bilen insan okumaz. Merak etmez ve kabullenir. Kabullenen insan sorgulamaz. Sorgulamayan insan bildiğini düşünür. Aslında düşünmez. Sadece bilir. Okumak aslında geçmişle, bilim insanıyla bazen gerçek üstüyle konuşmak demektir. Bizim insanımız yolda görse hepsinden kaçar, karanlıktan korkar. Bilmek bunların hepsine çözümdür. Çözüm kitap okumamaktır. Okumamakla beraber dinlememe alışkanlığımızda gündem güne gelişiyor. Sadece bizim yazdığımız ve söylediğimiz önemli.
Kitap okumayı dinlendirici değil aksine yorucu bir aktivite olarak görmeleri ve bir de niye okuması gerektiğini bilememek.
Bir bilseler aslında ne çok şey kaçırıyorlar...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: