Sabır ve Erdem

“Sabır en büyük erdemdir” demiş Çinliler. Bazen gerçekten bir erdem olan ama bazen de sadece vakit kaybettiren, insani olmayacak umutlar için yerinde saydıran garip bir huy için söylenmiş Çin atasözüdür. Çinliler bu sözü kullanırken “Erdem sahibinin değerini, yine erdem sahibi olanlar bilir.”

Sözünü de Hz Ali söylemiştir. Sabırla ilgili geçmişten günümüze birçok deyiş söylenmiş ve sonunda da sabreden her zaman kazanırmış derlerdi. Gerçekleştirdiğinizde sizi istediğiniz her şeye ulaştırabilecek eylem olarak karşımıza çıkar

Sabır eden her zaman kazanır, hiçbir zaman kaybetmez derlerdi büyüklerimiz. Her zaman her yerde kulağa küpe olsun diye en kötü anda bile sabırlı olunması öğütlenmiştir. Sabırlı olmak insana neler kazandırdığına bakmak gerekiyor. İnsan iradesini, aklını, vicdanını kullanmadığı takdirde çok sabırsız olmaya yatkındır. Her şey hemen olsun, her konu hemen sonuçlansın ister. Biraz çaba harcadığında, istediği şeyi kolaylıkla elde edebilsin, bir sorunu hemen çözebilsin, bir zorluğun üstesinden hemen gelebilsin, sıkıntılar hemen gelip geçsin ister. Bu kadar söze rağmen insanoğlu sabırsızlığıyla bilinmektedir. İster ki; beklenen hemen gelsin, ayrılık hemen bitsin, sıkıntı hemen geçsin ve bu dünyada yaşadığımız sıkıntı hemen bitsin. Yaşadıkça, bekledikçe sabredersin aslında. İlerisini düşünüp hayaller kurup yaşarsın. Kendini avutur, belki de kandırırsın

Ses Çıkarmadan beklemektir Sabır
Ama dünya hayatındaki imtihanın bir gereği olarak, bazen her şey o kadar çabuk, kısa sürede halledilemez. Sevdiği bir kişinin ölmesinin ardından ölen kişi hemen unutulmaz. Hep hatırlanır. Zaman geçtikçe, emek verdikçe alışma evresi daha çabuk olmaktadır. Bu nedenle insanın, bu sürecin hiçbir noktasında, “Olmuyor”, “Demek ki yanlış yoldayım”, “Benim bu yaptıklarım hiçbir işe yaramıyor”, “Bu yönde çaba harcamaktan vazgeçeyim, bundan bir şey çıkmaz” gibi yanlış düşüncelere kapılmaması gerekir. Giden elbette ki unutulmaz, acı, yoksunluk, sahtekârlık gibi inletici durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini beklemedir sabır. Ama İnsanoğlu sabrı öğrenmezken öğrendiği şey bekleyememek yani sabırsızlık olmuştur.  Ve Allah insanı bu konuda dener. İnsanlardan yalnızca Allah’ı çok sevenler, Allah’ın rızasını isteyenler ve Allah’ın rızası için bir konuda çaba harcayanlar gerçek anlamıyla sabredebilir.

Acı çektirir sabır
Sabır bazen insanın kalbini sıkıştırır, nefesini keser bazen de. Şimdiye kadar ne için acele edildiyse sabretmesi gerekti insanoğlu, kimi zaman bekledi ve elde ettim muradını, kimi zaman elime gözüne bulaştırdı. Bir şeylere sabrederken insanın duyduğu o olgunlaşmışlık duygusundan olsa gerek, sabrederek elde edilen her şey çok sevildi. Sabredilemediğinden dolayı kaybedilen çok şey de olmuştur hayatta. İnsan, zorluk, sıkıntı, nimet kaybı, yokluk ya da darlık içerisinde olduğu veya bir konuda çok çaba harcadığı bir dönemde, sabretmesi gereken zaman süreci uzadığında ya da beklediği sonuca ulaşamadığında, bunun bir deneme olduğunu asla unutmamalıdır.