Yaşamak kar etmekten üstündür

Önce çalışma maratonu başlar öğrenciler için. Her bir öğrenci okul duruma göre tabi gittiği sınıfa göre o yıl bir sınava girer. Ortaokul için sınav, lise için sınav, bursluluk için sınav ve en sonda üniversite için bir sınava girer. Diğerleri de önemlidir ama en önemlisi üniversite sınavıdır. Bir geleceğin inşaası için önemlidir bu sınav.

Sınavlar biter tercihler başlar. Bir sınav maratonu kadar zordur bunun süreci. Nereleri seçmek gerekiyor okulun durumu nedir, yaşam nasıl gibi sorularla tercihler yapılır. Sonra bekleyiş başlar. Bir süre sonra sonuçlar açıklanır. Bir umutla eğer kazanılmışsa neresi kazanılmış ona bakılır kazanmayan da bir burukluk yaşayarak umudunu diğer yıla bağlar. Aslında okul kazananın sıkıntısı asıl şimdi başlayacaktır. Hele bir de gurbet ise yani başka bir ilde okul okuyacaksa sorunlar yumağı içerisinde kendini bulacaktır. En büyük sıkıntısı barınma olarak karşısına çıkar.

Şanlıurfa’da bu sıkıntıyı daha çok yaşayacak. Ev yok olsa da çok pahalı. Mecburen yurt olup olmadığına bakacak. Yani işi çok zor. Bu durum üniversite öğrencisi için büyük sıkıntı. Öğrenciler bu durumu yaşarken tayini Şanlıurfa’ya çıkan öğretmen, doktor ve asker nerede kalacak? Şanlıurfa’da son ayların en önemli gündemlerinden biri kiralık ev fiyatlarındaki artış ve kiralık ev bulunamaması. Fiyatlardaki artış Yüzde 50’leri geçti. İlana çıkan evler birkaç saat bile geçmeden tutuluyor.

Bu işten kazançlı çıkan ev sahipler oluyor. Emlakçılarda bu durumdan memnun tabi. Eskiden emlakçı arandığı zaman bir sınır çizilirdi. Şu kadar fiyata kadar kiralık ev aranıyor denirdi. Fakat şimdi herhangi bir emlakçı arandığında fiyat sınırı bitti. Sadece sorulan şu soru kaldı. Elinizde kiralık daire var mı? Büyüklüğü veya küçüklüğü önemli değil. Bir de eskiden bir ev bulunulduğunda en az hafta düşünülürdü. Şimdi öyle değil kiralık ev ilana çıktığında en fazla 2-3 saat ilanda kalıyor. Hemen kiralanıp taşınma işlemine başlanılıyor. Mecburen yüksek fiyata kiralanıyor ev.

Mal sahibi evini yüksek fiyata diyelim ki kiraladı. Burada düşünmesi gereken kiracı bunu ödemeyi ne kadar sürdürebilir. Yüksek kiraları istemek önemli değil, ödeme gücüne bakılınca ödenecek gibi değil. Mecbur kalınıp evler tutuluyor ancak bir süre sonra ödenemeyince sonu icra dairelerinde bitiyor. İstenilen yüksek kiraların bir süre sonra ödenemeyeceğinin bilincinde olan ev sahibi de kiracıya kefil istiyor, fazladan teminat istiyor. Fırsatçılığın başka bir yönü.

Şikâyetlere Yenileri Ekleniyor
Yüksek kira fiyatlarının Son dönemde kiraların artmasıyla birlikte vatandaşlardan gelen şikâyetlere bir yenisi daha eklendi. Bazı uyanık ev sahiplerinin kendilerini emlakçı gibi gösterip öğrencilerden bir kira peşin, bir aylık depozito ve 'emlakçı komisyonu' istediklerini tespit edilmiş. Eğer bu doğruysa herkes emlakçı olmuş bu şehirde. Kapıcısı, inşaatçısı, ev sahibi, bekçisi herkes emlakçı olarak işin kolayına kaçmışlar. Bunlar hukuki değil mi şikâyet edenlerin alacağı sonuç sonrasında belli olacak.

Şanlıurfa bu haldeyken kiraların yüksek olmasından dolayı şikâyetler her gün artarken basında şöyle bir haber dikkatimi çekti. Başlık şu şekilde Hollanda'da bile konut azlığı ve yüksek kiralar protesto edildi. Haberin içeriğinde ise Göstericiler, üzerinde "Barınma hakkı insan hakkıdır", "Kiraların yükselmesini durdurun", "Spekülatörlere fırsat vermeyin", "Kira çılgınlığına karşı birlikte mücadele edelim", "Yaşamak kar etmekten üstündür" ve "Biz asgari ücretliler için buradayız" yazan döviz ve pankartlar taşıdı. Demek ki bu sorun her yerde var.
Çaresi mi? Her bireyin kalbindeki Allah korkusu hatırlaması ve insaflı olması.

Mutlu ve sağlıcakla kalın.