Geçtiğimiz günlerde bir yazı okudum. Daha doğrusu bir durum paylaşılmıştı onu okudum. Durumda aynen şu ifadeler vardı; ‘bu son iki ay içerisinde yaşadıklarımızı ileride torunlarıma anlatacak olsam inanın benim için dedemiz bunamış derler’ evet öyle bir duruma geldik ki, iki dağın arasına Ufo gelse ve içerisinden uzaylılar çıksa bize garip gelmeyecek. Bu duruma kadar geldik.
Fakat yaşananlara birde inanç yönüyle bakalım. Evet kolay değil bu ve benzeri durumların ardı ardına yaşanması fakat tamamında büyük bir ilahi güç görmekteyiz. Geçtiğimiz günlerde yine bir durum okudum ve söyleyen kişi konusunda ne kadar doğru bilmiyorum aynen şöyle bir tabir; Hollanda’dan gelen ve arama kurtarma ekibinde bulunan kişilerden bir tanesinin söylediği söz inanın adeta yüreğime oturdu. Adamın söylediği öne sürülen söz aynen şu ‘siz Allah’ı bu kadar kızdıracak ne yaptınız?’
Evet, biz Yüce Rabbimizi kızdıracak ne yaptık ta bizlere bu olayları reva gördü. Öncelikle böyle bir felaketin yaşanmasını hiçbirimiz istemedik ve asla da istemeyiz. Fakat öyle bir kelimede gerçekten yüreğime oturdu. Bizler Yüce yaratıcımızı bu kadar kızdıracak ne yaptık? Keşke böyle olmasaydı fakat oldu.
Şimdi oturup elimizi çenemizin altına koyup birazda olsa düşünmemiz lazım. İlk önce Kahramanmaraş’ta meydana gelen büyük deprem, ardından ikinci deprem. Ve ondan sonra gelen artçılar ve yıkımların yanı sıra can kayıpları.
Buna ek olarak özellikle Şanlıurfa başta olmak üzere yaşanan sel felaketi ve can kayıpları. Bunların hepsi bizlere Yüce Allah’ın gazabını göstermiyor mu? Evet bizler Müslümanlar olarak ne kadar birbirimize dürüst insanlarız?
Yüce Allah’ın sevgisini kazanacağımız yerde onun gazabına uğramayı hak edecek kadar ne yaptık? Öncelikle biz kendimizi düzeltmeliyiz. Sorunu kendi içimizde çözmeliyiz. Aksi takdirde bu ve benzeri durumları yaşamaya devam etmekten korkuyorum. Yüce Allah bizleri bir daha gazabıyla terbiye etmesin Amin.
Yorumlar
Kalan Karakter: