Beş yılda 580 işçi kadın hayatını kaybetti
Kadınlar tarlaya çalışmaya gitmek üzere istiflendikleri kasalarda geçirdikleri trafik kazasında, ev işçisi olduğu evin camını silerken düşerek, bir aracın altında ezilerek ya da işyerini basan bir erkek tarafından vurularak yaşamını yitirdiği biliniyor
Kadın işçilerin en yüksek oranda hayatını kaybettiği işkolu yüzde 55 oranla tarım alanında olduğu belirtiliyor
Hayatını kaybeden kadın işçilerin yüzde 90’ından fazlası sendikasız.yüzde 75’i ise kayıt dışı biçimde güvencesiz olarak çalıştırılıyor
İŞ YERİNDE AYRIMCILIK, MOBBİNG VE ŞİDDET
Kadın işçilerin sağlıklarını doğrudan etkileyen ve daha ziyade kadın işçilerin maruz kaldığı risklerin başında işyerinde ayrımcılık, cinsel taciz, mobbing ve şiddet yerini alıyor
Bu nedenle depresyon, stres gibi sık görülen hastalıklara kadın işçilerde daha fazla rastlanıyor. Ancak bunlar meslek hastalıkları kapsamında değerlendirilmediği gibi kadın işçilere meslek hastalığı tanısı konulurken yaşadıkları sağlık problemlerinin iş dışındaki sebeplerden ötürü de yaşanmış olma ihtimali gözetilerek meslek hastalığı tanısı konulmaması da maalesef söz konusu oluyor.
KADINLARIN HASTALIĞI RESMİ KAYITLARDA MAALESEF HİÇ YOK
Kadınlar, en fazla kadın istihdamının olduğu tekstil atölyelerinde tüberküloz ve astımla; mevsimlik tarım işçiliği ise enfeksiyon, bel ve boyun fıtığı, kanser ve ölümlü iş kazası ile yüz yüze kala biliyor
EV İÇİ ÜCRETSİZ İŞ YÜKÜYLE ÇİFTE MESAİ YAPILIYOR
Kadın işçilerin üçte biri yasal sınır olan 45 saatin üzerinde çalışıyor. Ev içi ücretsiz iş yüküyle beraber kadınlar çift mesai yapmak durumunda kalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) araştırmasına göre, çalışmayan kadınlar 5 saat 43 dakikasını, çalışan kadınlar ise 4 saat 19 dakikasını her gün ev işleri için harcıyor.
Kadın istihdamı merdiven altı alanlarda yoğun olarak çalıştırılıyor
Türkiye’de iş cinayetlerinin en yüksek olduğu sektörler inşaat ve maden gibi işkolları olmasına rağmen kadın iş cinayeti verileri bu alanlarda göre daha düşük.
Kadın işçiler Ucuz, geçici ve niteliksiz işlerde yoğunlaşan kadın istihdamı aynı zamanda merdiven altı alanlarda yoğunlaşmış durumda.
Üç kadından biri istihdama katılabilirken.dört kadından biri ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. Ücretli bir işte çalışan kadınların ise erkek işçilere göre daha az ücret alıyor.daha güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor ve ayrımcılığa uğratılıyor
Devlet istihdamı arttırmadığı gibi kadın işçi için önlem almıyor maalesef
Devletin kadın istihdamını arttırmaya yönelik girişimleri daha ziyade kiriz dönemlerine özgü “girişimciliği destekleme” politikaları üzerinden duruluyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İŞKUR'un yürüttüğü Toplum Yararına Programlar kapsamında çalışan kadınlar hiçbir hak talep etmeden ve koruyucu güvenlik önlemi almadan çalıştırılırken buna karşılık(işçi)statüsünde dahi alınmıyor
Kadın işçilere yönelik yasalarla getirilen düzenlemeler “kadınların çalışma yaşamında korunması” gibi düzenlemeler ise kadının doğurganlığının ve anneliğinin korunması üzerine kuruluyor,
Sendikaların kadın işçilere özgü politikaları hiç yok
Kadın işçilerin sendikalaşma oranı erkek işçilere göre daha düşük. Sendikalardaki erkek egemen politikalar, toplumsal cinsiyet ayrımına dayalı rol ve sorumluluklar ve kadın istihdamının kayıt dışı ve küçük işletmelerde yoğunlaşması bunun nedenleri arasında yer alıyor.
2017’de yedi kadın işyerinde ve bir erkek tarafından öldürüldü
2017’de hayatını kaybeden 2006 işçiden 116’sı kadın işçiydi. Kadın iş cinayetlerinin yarısından fazlası trafik kazaları sebebiyle yaşandı. Trafik kazalarında hayatını kaybeden kadın işçilerin ağırlıklı bir kısmı kamyon kasalarında tarlalarda çalışmak üzere götürülüyordu.
KADIN İŞÇİLERDEN YEDİSİ İSE İŞYERİNDE VE BİR ERKEK TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ.
İSİG MECLİSİ’NİN KADIN İŞÇİLER İÇİN TALEPLERİ
TOPLUMSAL CİNSİYETÇİ İŞ BÖLÜMÜNE SON VERİLMELİDİR.
KADIN İŞLERİNİN ‘TEHLİKESİZ VE BASİT’ OLDUĞU ÖN YARGISI YIKILMALIDIR.
Yeniden üretim atölyelerine dönüşen evler ve iş yerleri sağlık ve güvenlik risklerine karşı güvenli hale getirilmelidir.
Gerek devlet tarafından gerekse emek ve meslek örgütleri tarafından oluşturulan işçi sağlığı ve güvenliği politikalarının toplumsal cinsiyet açısından düzenlenmelidir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, işyerlerinde ve evlerde kadınların ağırlıklı olarak çalıştığı işlerin ve bu işlerde çalışan kadınlarda rastlanan ortak sağlık sorunları ve riskleri rapor edilmeli ve kamuoyuyla düzenli olarak paylaşılmalıdır.
Kadınların çalışma alanlarındaki kimyasal, biyolojik, fiziksel, ergonomik vb. riskler saptanmalıdır.
İşyerinde kadına yönelik cinsel şiddet, taciz, cinsel sataşma tehlikesine karşı başvuru masası oluşturulmalıdır.
Emek ve meslek örgütleri kadın işçi sağlığı konusunda sektörlerine göre veri toplamalı ve raporlandırmalıdır.
Tüm çalışma alanlarında kadınların örgütlenmesi ve birleşik mücadelesi gereklidir.
Kadınlar çifte mesaisinin yıpratıcılığı ve üstlerindeki aşırı iş yüküne bağlı fiziksel ve ruhsal zararlar toplamı bir meslek hastalığı tanımı getirilmelidir.
Ücretli ücretsiz kadın işçilere yıpranma payı/ erken emeklilik uygulamaları getirilmelidir.
Ev ve bakım hizmetleri azami ölçüde kamusal alandan ücretsiz karşılanmalıdır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: